176 syf.
·
Puan vermedi
SPOİLER Biraz garip hissediyorum. Bu okuduğum belki yirminci kitabı ve Poirot'a veda etmek inanılmaz sarsıcıydı. Bir an sayfayı ilerletemedim. Hatta ölmemiştir ya bile dedim. Yazarın Poirot ile son kitabı olduğunu biliyorum, zaten öldü. Ama ne bileyim. Öleceğini tahmin de etmiştim. Yine de! Derin bir nefes. Katili buldum bu defa. Sanırım bu ikinci kez oluyor Agatha'nın kitaplarında. Birisinde Miss Murple'ın anlattığı bir kitabıydı. Şimdi de bu. Katilin direkt olarak kendisinin öldürdüğünü ya da azlettirdiğini zaten herkes anlamıştır. Norton'un aşırı şüpheli tavırları vardı. Sürekli Hasting'e onu şüphelendirecek şeyler ima edip duruyordu. Diğerleri hakkında olanları da romantik olaylara bağladım ki bu da doğruydu zaten. Sadece Barbaranın kendisini öldürdüğünü anlayamadım. Norton'un da o gece Poirot ile konuştuktan sonra kendisini öldürdüğünü düşünmüştüm ama adam pişkin pişkin asla pişmanlık duymayan caniymiş. Gerçi ben suçlarını itiraf etmektense kendisini öldürmeyi Kabul etmiştir diye düşünmüştüm ama... Neyse. Poirot'ya böyle veda ettikten sonra kitapları çıkış sırasına göre okumadığım sevindim. Ona henüz elveda demeye hazır değilim açıkçası. Ah, Poirot! Benim bıyıklı dedektif yoldaşım.
Ve Perde İndi
Ve Perde İndiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20191,771 okunma
Yaşamı aşama aşama yașayacaksınız ama mutlaka bir bütün olarak düşünün. Gün gelip de bu hayata veda etme zamanı geldiğinde, “ Yaşamımda kendim olarak var mıydım , gönlümce yaşadım mı? “ sorusuna nasıl yanıt verdiğiniz önemli…
Reklam
"Her gözünü kapayan uyumaz, Her veda eden de gitmiş sayılmaz..." ~Turgut Uyar
“Anlaşamayacağımızı anlarsak veda eder ayrılırız. Bu o kadar mühim bir felaket mi?”
Sayfa 256Kitabı okudu
Hak
Bütün yaşanmışlıklara helal ederek hakkımı, Son kez gözlerim dolu dolu içerek sek acıyı, Veda ederken bu şehre bir nisan sabahı, Arkama dönsem görür müydüm bilmem, Ruhuma revan olan varlığını...
İnsanın bu yeryüzünde yaşarken başına gelebilecek en büyük trajedi, kendilik bilgisine hiç ulaşamadan yaşayıp gitmesi, bu dünyaya cehaletiyle veda etmesidir.
Sayfa 96
Reklam
“Eski şeylerin hepsine veda etmek istiyorum”
Tomris Uyar
Tomris Uyar
Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan...
Artık size veda ediyorum, Nibiru'ya sakin bir kalple dönüyorum..
...bunların dinî duyguları da kendilerine veda ederek çekip giderdi. Mevsimine göre giyilen elbiseye benzeyen bu dindarlık anlayışı beni her sene hayretten hayrete düşürürdü.
Reklam
Söylesene ..
Bir bakışa bin mânâ gizlemiş siyah gözlerin Hangi mânâda yerim var bilemiyorum Dil alışkanlığın mıdır ‘canım’ diyen sözlerin …‘Efendim’ demeye çekiniyorum Aşk adına örneklerin hep Leyla’dan Şirin’den Aşkımı görmedin mi sana şiirlerimden Görüşürüz dediğin veda sahnelerinden Bıktım, n’olur gitme diyemiyorum Tek başına baharın müjdecisi, gülüsün Karda hazana inat güneş gibi gülüşün Sesin Allah’tan emir bülbüllere: “Ötüşün!” Şu ömrümün gülü ol diyemiyorum Aşkına yar kılsın beni Allah! “Aşkına” Gözlerim sürülsün sürme diye gözlerine Saçlarında gezinen ellerin ben olayım El gibi görme beni diyemiyorum Sevgimin imasısın söze dökemediğim Kalbimde iman gibi tek sermayem bildiğim Uzatmadan konuyu söylemek istediğim Hayatıma sebep ol diyemiyorum..
Mehmet Ercan
Mehmet Ercan
youtu.be/6w0H_GX_xl8?si=...
B.
"Veda eden sözlerindeyim hâlâ.."
Sunuş Yazısından
Kâzım Karabekir Paşa herkesin hayatından çıkarılacak bir ders olduğunu, bu nedenle gelişmiş toplumlarda olduğu gibi, herkesin hatıratını yazması gerektiğini belirtir. Bu düşünce ile küçüklüğünden kalp krizi sonucu hayata veda ettiği güne kadar yaşadıklarını kaleme almıştır. “Hayatım” isimli bu kitapta, daha Rüştiye sıralarında tutmaya başladığı günlüklerinin 1907 yılına kadar olan kısmını sonradan kitap haline getirmiştir. Bu kitapta okuyucu, Kâzım Karabekir Paşa’nın kişiliğini oluşturan aile geçmişini, çocukluk hikâyelerini, 1907 yılına kadar Osmanlı Devleti’nde olup bitenler karşısında düşündüklerini izleme imkânına kavuşabilmektedir.
Sultan Alparslan'ın (Yusuf El-Harezmi tarafından) Öldürülmesi
Sultan Alparslan Önüne gelen kaleleri fethederek ilerliyordu. Kuşattıkları Berzem Kakesi'nin kumandanı olan Yusuf el-Harezmi bir hayli direnmiş, nihayetinde kaleyi teslim etmeye yanaşmıştı. Ancak kaynaklara göre önemli bir kabahati sebebiyle kendisine ölüm cezası verilmişti. Sultan Alparslan'ın huzuruna getirilen Harezmi, yere çakılan
Ben bu yaşıma kadar kimseye veda etmedim. Insanların yüzüne bakıp da ben gidiyorum, diyemedim....
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.