''Şarap konuşur.bunu bilmeyen yok.etrafınıza şöyle bir bakın.sokak köşesindeki kahine; düğün şölenine davetsiz gelen konuğa, kutsal soytarıya sorun.konuşur.vantrilok gibi sesini duyurur.bir milyon sesi vardır.dili çözer, açıklamak niyetinde olmadıgınız, hatta belki bilmediğiniz sırları dışarı sızdırır.bağırır, atıp tutar, fısıldar.büyük şeylerden, muthiş planlardan, trajik aşklardan ve korkunç ihanetlerden söz eder.kendi kendine yavaşça kıkırdar.haykıra haykıra güler.kendi yansımasının karşısında ağlar.çoktan tarih olmuş yazları ve unutulmaları yeğlenen anıları geri getirir.her şişe başka zamanlardan, başka yerlerden bir nefestir.en sıradan liebfraumilch'den zorba veuve clicquot 1945'e varıncaya kadar hepsi iddiasız bir mucizdir.temel bir maddenin düşlerin konusuna dönüşmesi.
amatörün simyası.''