“Kırgındım. Ve o yanımda durgun ve karanlık bir su gibi uyurken benim kırgınlığım, sesi odama kadar uzanıp da beni sabah namazına uyandıramayan müezzine duyduğum kırgınlıktan çok daha fazlasıydı.”
“Henüz yangının mahiyetini anlamayacak kadar yangının içinde olsam da, yitip gidenin bir daha geri dönmeyeceğinin fark edildiği ilk anda duyulan acıyla burkuldu kalbim.”
“Dünyanın bütün dengesi ve o dengenin içindeki düzeni bozuldu. Ben altında kaldım. Her şeyin, bir şeyle bir şey arasında durduğu daha baştan uyarılmış bu hikayede çok şeyle bir şeyin arasında kaldım.”
“Adı koyulmamış hiçbir şeyin gerçek anlamda var olduğuna ikna olmayan bir kalbin sahibiydim ben. Hayatı kelimelerle hükmeden biriydim ben. Var olana yok olan arasındaki fark bir isim. Onunla başlayan hayatımı onun ismini bilmekle başlamak istedim.”
“Onu, her şeyi terk ederek, her şeyi göze alarak, yaktığım gemilerde ben de yanarak, yıktıklarımın enkazı altında ben de kalarak sevdim. Aykırı gerçeği ile yüz yüze gelen ruhun hissettiği tedirginlikle sevdim ben.”
“Oysa.Ben.Bir harama dokunmamak için çok helali terk ederek ona gittiğim zamanda bile bildiklerimi gözden geçirdiğimde anlıyordum ki ona dair hiçbir şey bilmiyordum.”