Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara

“…önümde İstanbul şehrinin acımasızlığının, yitmişliğinin, kendi kendini, insanlığını unutmuşluğunun, çok şeyler yitirmişliğinin bir anıtı, yüzlerce kuş başından dikilmiş bir anıtı duruyordu.”
Reklam
Kitapsever insanlar hakkındaki klişelerden biri de yalnız olduklarıdır, halbuki beni yalnızlıktan kurtaran kitaplardı. Eğer bir şeylere fazla kafa yoran biriyseniz, farklı tellerden çalan bir dolu insanla çepeçevre kuşatılmaktan daha yalnız hissedebileceğiniz bir yer yoktur yeryüzünde.
Zihnin de bir galaksi. Işıktan çok karanlık var. Ama onu ışık değerli kılar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Masumiyetleri kanıtlanana kadar azizleri suçlu saymak gerek.
Kelimelerle hikayelerin insanın kendini yeniden bulması için yollar, haritalar sunduğunu keşfettim. Edebiyatın insanın hayatını ve aklını kurtarabildiğine gönülden inanıyorum artık.
Reklam
Milliyetçiler hem kendi cephelerinin sorumlu olduğu vahşetleri kınamazlar hem de bu vahşetlerden haberdar olmama konusunda hayli yeteneklidirler.
“Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli.”
Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.
Ölmek istemiyordu. Ona ait olan hayattan başka bir hayatı da istemiyordu. O hayat karmaşık ve mücadelelerle dolu olabilirdi ama o karmaşıklık ve mücadeleler de ona aitti. Hepsi çok güzeldi.
Reklam
“İllegal”. Bu kelime içimde hafif bir heyecan uyandırdı. Daha doğrusu, konsepti neredeyse rahatlatıcı bulurdum. Çünkü beni korkutan dünyanın legal parçalarıydı.
Bizzat ben kaos ve özgüvenin vücut bulmuş hali değil miyim? Bu roman da sadece ondan ibaret değil mi? Of, ben neden her şeyi bir sonuca ulaştırmakta bu kadar aceleciyim? Neden tüm düşüncelerimi bir hükme bağlamadan yaşayamıyorum? Böylesine bir huyu kimden aldım?
İnsan yumuşak ve esnek doğar, ölünce kaskatı ve serttir. Yani her kim sert ve katı ise ölümün mürididir. Her kim yumuşak ve uysal ise yaşamın mürididir. -Lao Tzu
Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz. -Carl Jung
“Ah, büyükbabalarımız!” diyordu; “Anlaşılmaz hesaplarla bu cehennem köşelerinde bağ yapıp gelip kapacaklarına, ne olurdu şu, İstanbul’u İstanbul yapan güzel yerlere gitselerdi... Sonra bir babanın budadalığı, bütün bir aileye geçici bir hastalık oluyor; bütün torunlar gelip onlar gibi bu köşelerde çile doldurmaya mecbur olurlar.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.