bugün uzun zamandır elimde tuttuğum fakat bir türlü okumaya fırsat bulamadığım ama sonunda okuduğum kitabın yorumuyla geldim.
Arya, ailesinin baskıcı tutumu yüzünden kendi hayatının yan rolü haline gelmiş bir kız. Öyle ki, okumak istediği bir bölüm varken onu okumasına dahi izin verilmez; zorla doktor olması için üniversite sınavına hazırlatmak isterler. Sonunda olan olur ve dayanmayıp intihar etme girişiminde bulunur.
O zaman hayat onun icin daha farklı olmaya başlar. Ailesi bu yaptığı davranışı şımarıklık olarak görürken kendisi ölmeyi beceremediği için mutsuzdur.
Tam pes edip umudunu bir kez daha kaybetmek üzereyken hayatına bambaşka bir fırsat çıkar ve onu büyük bir ikileme sokar.
Büşra Küçük'ün okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen sevdim, bazı kısımları klişelerle dolu olsa da yaşananlar güzeldi.
Kitabı almanızı tavsiye eder miyim bilmiyorum. Ama bu yaz mevsiminde bir günde bitebilecek kitap arıyorsanız okumak için ideal bir kitap.
bugün 1 günde bitirdiğim güzel bir kitabın yorumuyla sizlere geldim.
Aşk-ı Gurur. Ah Günsel. Civcivler ailesinin en büyük kızı, tam bize benzeyen. Yaşı ilerlemeye başladıkça annesinin artan evlilik merakı onu fazlasıyla yorarken en sonki kurbanıyla tanışmak üzere bir otele gider. Ondan kurtulmak için ağzına gelen her şeyi söylemeye başlar ama unuttuğu bir şey vardır. Arka masasında oturan ve her an onunla dalga geçmek üzere bekleyen adam... Orhan... İşte tam hikaye orada başlar.
Uzun zaman sonra okuduğum fakat okurken kahkahalarıma engel olamadığım bir kitaptı. Hele daktilo olayı beni benden aldı diyebilirim.
Hikayedeki en sevdiğim karakter açık ara Orhan oldu. Her ne kadar gıcık olsa da davranışları beni benden aldı. Hikayedeki ikinci en sevdiğim kısım ise bir şehirde değil adada geçmesi oldu.
Yazarın sade anlatımı kitabın daha akıcı geçmesine sebepti. Eğer böyle eğlenceli ve çerezlik bir kitap okumak istiyorsanız bu kitabı şiddetle tavsiye ederim.
Kitaba karşı tek hissimi yazacaksam eğer hayranım. Bugün size öyle bir kitapla geldim ki okuyunca hayran kalacaksınız.
Işıl, 19 yaşında psikoloji okuyan bir genç kızdır ve kusursuz bir hayatı vardır. (Hayır öyle değil) Mükemmel sevgilisi, arkadaşları, mutlu olduğu bir hayatı... Ansızın bunları sorgulamaya başlar ve yavaş yavaş bunların gerçek olmadığını anlamaya başlar. Kendisini anlayabilecek birisinin düşüncesiyle yaralılar ve şifacılardan oluşan siteye girer ve orada Oflaz Kantemiz'le tanışır. Ve sonra hayatı değişir...
Ah Oflaz, o kadar kusursuzsun ki sen sana hayranım. Bu kadar sevdirme kendini be adam. Sonra seni ararken kimseyi bulamiyoruz.
Kitaptaki karakterler icinde en sevdiğim karakter Oflaz'dan sonra açık ara Fatih'ti. Diğerlerinden hep nefret ettim.
Kitabın sonu beni çok etkiledi hatta ilk defa ağlamama sebep oldu diyebilirim. Ama tahmin edemeyeceğim bir şekilde güzel bitti.
Zeynep Sey'in okuduğum ilk kitabıydı ve gercekten kalemine hayran oldum. Akıcıydı ve kelimeler çok guzel kullanılmıştı. Bundan sonra okuyacağım yazarlar arasında olacak.
Bu kitabı okuyun okutun.
herkese selam.
bugün farklı bir kitabın yorumuyla geldim. fazlasıyla akıcı ama bir o kadar da farklı olan bir wattpad kitabı.
Ne yalan söyleyeyim kitabın ilk başları fazlasıyla sıkıcı gelmişti, klasik lise ve kötü çocuk hikayesi gibi olmustu. Belirli bir sayfadan sonrasında ise olayın seyri tahmin edebileceğim şekilde değişti. Klasikten çıkıp başka bir boyuta geçti.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam, Efnan yaşadığı olayın sonrasında en yakın arkadaşıyla birlikte başka bir okula gider ve orada fazlasıyla tehlikeli olan Oktar arkadaşının sevgilisi olur. Oktar, psikopat bir karakterdir. Ölü Kent adında yönettiği bir yer vardır.
Yazarın kalemi fazlasıyla akıcı, kendini okutan bir dile sahip. Bazı cümleleri kendisini tekrar etse de onlara takılmadan özellikle de lise cağındaki insanların okuyabileceği bir kitap.
Ölü Kentİlayda Melis Okurgan · Perseus Yayınevi · 2020161 okunma
Başları fazlasıyla güzel olan ama sonlara doğru güzelliğini kaybeden bir kitap oldu bizim için.
Her şey bir kadının, İKEA da bebeğini başıboş bırakmasıyla ve anne olamayan başka bir kadının bebeği çalmasıyla başlıyor. Tabii hicbir kamera kaydının olmaması olayı daha kötü hale getiriyor ve bebek, onu çalan kadınla büyümeye başlıyor.
Kitap genel olarak akıcı ve güzeldi fakat son 150 sayfası heyecanı fazlasıyla düştü ve artık bir an önce bitirsem diye devam ettim. Sonundan pek bir şey anladığımı söyleyemem çünkü o da çok yarım bitti.
Genel olarak akıcı dili ve özgün konusuyla kitabı okumanızı tavsiye ederim.
O Benim KızımHelen Klein Ross · İndigo Kitap · 2016246 okunma
eğer sonu olmamış bir aşk denemesi okumak isterseniz tavsiye edebilirim. içerisinde bir kızın, terk edildiği erkeğin arkasından yaşayışlarını kaleme alıyor.
