"Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik" efsanesini çok farklı kaynaktan okumuşsunuzdur ; ama hiçbiri Yaşar Kemal 'in kaleminden dökülen kelimeler kadar keyif vermez size.
Yine Yaşar Kemal sayesinde Anadolu'da, Adana'da diyar diyar geziyor, ağalarla, beylerle, aşıklarla tanışıyor, köy meydanında köylülerle hemhal ediyor, Anadolu insanının örf ve adetlerine olan bağlılığını görüyor, geleneklerimizin ne kadar kuvvetli ve etkili olduğunu bu sayede daha iyi anlıyorsunuz.Özellikle türküyü çok seven biri olarak, Karacaoğlan Efsanesini okurken daha önce dinlediğim türkülerin hikayesini dinlemek epey duygulandırdı beni.
"Üç günlük fâni dünyada,
Ölmeden gülen öğünsün.
Beş vaktini de kazaya,
Komayıp kılan öğünsün."
*
"Sunayı da deli gönül sunayı
Ben yoluna terk eyledim sılayı
Armağan gönderdim telli durnayı
İner gider bir gözleri sürmeli."
*
"Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağuları, sağ iken
Kahbe felek vermez benim muradım
Viran oldum, mor sünbüllü bağ iken."
Sade bir dil ve akıcı anlatımıyla su gibi giden, her yaştan insanın keyif alarak okuyabileceği bir eser.Tabii ki tavsiyemdir dostlar.