Herkese merhaba
Totaliter rejimlerde gazeteci, yazar, çizer ve daha önemlisi muhalif olmak zordur. Oluşturulan düzene karşı çıkmak, yapılan ve yapılmakta olan haksızlıkları aydınlatılmak, hak arayanların haklarını gözetmek,adalet arayanlara adalet götürmek tüm bu muhaliflerin amaçlarıdır. Ama düzeni oluşturanların yaptıklarına terstir bunlar, bir nevi çarklarına çomak sokmaktır. Bunu hiç istemezler, elinde gücü bulunduran kimse istemez bunu. Çoğunluk bu muhalifler hapse atılıp düzenin dışına atılır. Böylece gücü elinde bulunduranların düzeni devam eder. Bir de arada kalanlar var, ne muhalif nede gücü elinde bulunduranların tarafında olanlar, çoğunlukla bu grup iki taraf arasında kalıp daha çok ezilen olur( “Taraf olmayan bertaraf olur” bu sözde olduğu gibi)
Çizerimizin de başından geçen böyle bir olay. Çocuk dergisi için çizdiği bir çizimin ülkesindeki bir kısım insanlar tarafından yanlış anlaşılması ve olaylar çıkması sonucu böyle bir olay bekleyen hükümetin bütün suçu çizere yükleyip onu hapse atması sonucu başından geçenleri anlatmaktadır. Totaliter hükümet her türlü olayı kendi çıkarına kullanarak, bir korku rejimi oluşturarak hem muhalifleri hem de arada kalan diğerlerini kontrol etmektedir. Ve böylece istediği düzeni devan ettirebilecektir.
Güzel bir hikaye ve güzel çizimleri olan gerçek bir hayat hikayesi, sert ve acımasız olan benzerlerine göre daha naif bir hikaye ama başımızdan benzer bir olay geçmediği için böyle olduğundan hiç şüphem yok. Yaşayanlar için bir korkunç bir tecrübe olduğuna eminim.
Tavsiye ederim benzer olaylar başından geçenleri anlamak ve biraz da olsa empati kurmak için güzel bir eser.
Keyifli ve bol kitaplı günler.