Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendi dünya görüşünüzle örtüşmeyen her şey propagandadır. Örtüşenler ise eğitimdir. Şöyle ki, Chicago'da propaganda olan komünizm, Moskova'da eğitimdir.
Diktatörlüklerin demokrasiye en ağır darbe, en değerli ikna aygıtlarımızı ve kalabalıkların saflığın karşı duyduğumuz köklü kibri devralarak (mükemmelleştirerek) vurmuştur. Max Lerner, 1934
Reklam
"Kadın hareketi Almanya' da, özellikle de Almanya'nın en entelektüel kenti Berlin' de garip bir gelişim gösteriyor. Bu hareket şaşırtıcı sonuçlar doğuruyor. Berlin'in parlak çevrelerinde 19-20 yaşındaki kızlar Guizot, Thier ve yeni yasalar hakkında öyle kendinden emin bir tavırla konuşuyor ki, hayal gördüğünüzü sanıyorsunuz. Bu minyatür George Sand'ların çoğu sigara içmekten de geri kalmıyor; hatta geçenlerde zarif bir hanım, puro içen bir beyefendiyi sokak ortasında durdurarak purosunu yakmasını rica etmiş. Aman ne güzel! Fazla sürmez, bu kadınlar pantolon da giyer, erkekleri kamçılayarak mutfağa sürer ve çocuklarını at üstünde emzirirler! Bir de hanımlar kahvehanesi kuruluyormuş, orada kadınların durumu tartışılacakmış, purolar tüttürülecek, en yeni dergiler okunacakmış, kısacası beyler gibi davranılacakmış. Berlinli kocalar sevgili karılarını ağızlarındaki purolarla bağırlarına basınca ne de sevinirler ama! Tövbe, tövbe!"
1840
Birinci evresinde insanın yalnızca beyniyle ilgilenen Aydınlanma çağı, ikinci evresinde, beynin tekelleşmesinin bedenin geri kalanı üzerindeki etkisine eğilir.
Kahve Protestan kuzeyin içeceği ise, çikolata da onun karşı kutbu Ka­tolik güneyin içeceğidir.
Armağan vermenin bu ilk anlamı bugün de hala kısmen görülür. Armağan eden, ısmarlayan, davet eden daha üstün, daha güçlü olandır. Armağanı alan kişi parasını ödemeden bir değere sahip olma avantajını elde etmişse de, bu avantajın bedelini edilgen, alan kişi durumuna düşerek öder. Toplumumuzda güçsüzlüğü ve edilgenliği temsil eden kadın ve çocuklara işte bu yüzden daha çok armağan verilir. Bir armağana armağanla, davete davetle karşılık vermek adetinde, verilen her armağanla aslında karşıdaki kişinin özerkliğine bir saldırıda bulunulduğunun anısı yatar. Görünüşte güzel olan her şeyin yaldızını dökmekte usta olan Nietzsche minnettarlığın bir tür intikam olduğunu söylerken bunu kasteder: Birinden bir iyilik gördüğünde ya da bir armağan aldığında teşekkür eden kişi, manevi bir karşılık, bir armağan vermiş olur; armağanın insanın varoluşuna bulunduğu saldırıyı nötralize etmek ya da intikamını almak için bulunan bir formüldür bu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
18. yüzyıldaki tasavvura göre, burnun ve sümük bezlerinin, başka hiçbir organın olmadığı kadar bağlantısı vardır beyinle.
Sayfa 151Kitabı okudu
Enfiye kutuları, kullanım değerleri bir yana, mücevher kıymetindedir. 18. yüzyılın en değerli mücevher objeleridir, bu nedenle de hükümdarlar arasında sevilen armağanlardandır. İspanya kralının XIV. Louis'nin kız kardeşine armağan ettiği bir enfiye kutusunun değerinin bir buçuk milyon Fransız livresi olduğu söylenir. Maddi değerinin de olması nedeniyle enfiye kutusu Ancien Regime'de aristokrasinin statü sembolü haline gelmiştir. 18. yüzyıldaki enfiye kutuları, saray insanının salt tüketime dayalı lüks yaşamını temsil eder.
Sayfa 138Kitabı okudu
Venedik'in altın çağı karabiberin Avrupa'da en çok tüketildiği döneme, yani 12. ila 16. yüzyıllar arasına rastlar. Venedikli büyük tacirler mermer saraylarını baharat ticaretinden kazandıkları paralarla inşa ettirmişlerdir. Venedik'in, Doğu etkisini hiç inkar etmeyen gösterişli mimarisi hem baharat ticaretinin, hem de bu ticaretten elde edilen karın bir anıtıdır. Ortaçağ'daki baharat ticaretinin yükselişine de, düşüşüne de Venedik damgasını vurmuştur.
Doğu'nun Avrupa'da 'elle tutulur' bir hale gelmesi ancak Haçlı Seferleriyle olmuştur. Başlangıçta bu seferler, dinsel gerekçelere dayanan askeri operasyonlardır. Hedef Kutsal Mezar'ın kurtarılmasıdır. Fakat bu girişimin hiç beklenmedik bir sonucu, Arap kültürünün önemli başarılarının Hıristiyan Batı'ya aktarılmasıdır.
Reklam
Her toplum hak ettiği, ihtiyaç duyduğu ve kaldırabildiği keyif verici ve uyuşturucu/uyarıcı maddelere sahiptir.
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsanlık tarihi tuhaf olaylar, rastlantılar ve sebep-sonuçlarla dolu. Keyif verici maddelerin tarihi de bu durumun bir istisnası değil. Yazar Schivelbusch, bu tarihi baharat, kahve, çikolata, tütün, alkol ve uyuşturucular üzerinden okuyucuyla buluşturuyor. Bu maddelere ek olarak, tütün ve alkolle ilgili ritüel ve tüketildikleri mekanlarla ilgili bilgilere de yer veriyor. Kitabın tamamında konuyla ilgili resimlere de yer verilmiş. Böylelikle, keyif verici maddelerin sanatsal tarihini de şahitlik edebiliyor okuyucu. Gerçi, siyah beyaz basılan bu resimlerin bazıları pek iyi bir kalitede değil. Bu yüzden google'da arama yaparak dijital nüshalarına bakmak iyi olabilir. Eğlence ve bilgi dolu bir kitap.
Keyif Verici Maddelerin Tarihi
Keyif Verici Maddelerin TarihiWolfgang Schivelbusch · Kırmızı Kedi Yayınları · 2019404 okunma
Geri149
748 öğeden 736 ile 748 arasındakiler gösteriliyor.