Kendimi bildim bileli içimdeki boşluklardan korktuğumu hatırlıyorum. Bu yalnızlığım insanların var ya da yok olmasıyla ilgili bir şey değil. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz ?
Yüzeysel burjuva yaşamı beni öldürüyor; her şey çok açık, insan sonunun ne olacağını, atacağı bütün adımları rahatça görebiliyor. Bu çılgınca, biliyorum ama ikili yaşam, ek bir yaşam gibi. İnsana adeta uzatılmış bir yaşam sunuyor.
Dünya ötesi algılarını betonla kapatıp kendilerine ilerlemeci diyen yeni dünyalılar. İlerleyiş dünyanın sınırına dayandığında, hop, tekrar düşüp gelerek en baştaki ilkel taşa yeniden konacaklarına kesin gözüyle bakanlar. Aynı taşın üzerinde defalarca sekmeyi uman zihniyarıklar. Dünya ilerlemecileri!
Kanı akıtılırken kendini son damlasına dek teslim etmiş kurbanıma bakıyor ve ona neden kurban dendiğini, Rabbime yakınlaşmama neden vesile olduğunu anlamaya başlıyordum. Başka türlü olsaydı, bu kutsadıkları dünyaya yeniden dönecek olsaydı bu adı neden alsındı ki? Şu bir sıkımlık can!