Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
UZUN 1 YOLCULUK
Uzun 1 yolculuk... Uzun bir yolculuğa çıkarız belki... Ne dersin Karlı bir kış akşamında Buğulu camların ardından bakardık yollara Bacasından gri duman tüten soluk sarı ışıklara
39’luk Esmerim
(Müzik sesleri yine tüm apartmana yayılmış.) -Geldim bekle! -Benim ben! (Kapı açılır.) -Biliyoruz herhalde “benim ben” diyor ya, geç hadi hocam bey. -Bütün gün bu anı bekliyorum. -Hm. Hangi anı? -Evime geldiğim anı yavrum? -Bak sen. Gelişme kaydedilmiş Tolga Bey? Evimler falan filan. -Ee bebeğim öyle davran, evinde hisset kendini, yoksa uyurken
Reklam
~~~Eğer gerçekten seversen ona zarar vermekten korkarsın ve de kendine ve de inandığın değerlere... Her istediğini yapamazsın mesela, her düşündüğünü söyleyemezsin ... Dikkat etmelisin mesela... çünkü sadece bu dünya ile sınırlı değilsin... çünkü sadece bu dünya için yaratılmadın... çünkü aslında sonsuz bir hayat için yaratıldın... çünkü sen ve o
Ben dört kibrit çöpünde kendini yakan bir inancım
Yazmak istıyorum sana. bildiğim, bilmediğim tüm dillerde. önce yazmak, sonra küfretmek. derin bir iç çekişsin sanki. sanki yüzmekten yorulmuş ve bir okyanusta boğulmuş bir mülteci. sanki dokuz doğurmuş bir anne, bir taze ölü kokusu, bir hardal gazı saldırısında. sen habil ile kabil'in hıncı, muhammed'in inancı, ibrahim 'i yakmayan
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
Yitirilen...
💙💙💙 Ola ki Yürürüm Bir Başka Aşka Ya da Yürürüm Mavi Olmayan Bir Gülüşe Unutma ki Tek Ask Olduğum Sensin Aşık Olduğum Değil Karanlıkla Süzülüyor İçime Yıkım
Reklam
Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapı Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel Sabah. Duvarda gün tanrıları Rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden Görünür ama görünmez Yani hiçbir şey yerinde değil pek. Bugün ne? Salı! O bile yerinde değil Bir bardak, bir sürahi yerinden
Sen geldin. Benim eziyetim dokundu sana. Ama bağışla, senin sen olduğunu bilmiyordum. Ne zaman ki öfkemin üzerine indi yağmur. O zaman duruldum. Sen saçlarını tararsın. Ben seni, puslu aynanın içinde bir resim, ağır ağır uçuşan perdenin üzerinde bir gölge olarak fark ederim. Masal keser dört bir yan. Seni yeşiller içinde bir cennet çiçeği velvelesinde ilk kez gördüğümde, sen o musun, diye sormam bile. Bilirim ki rengini gizlesen kokunu saklayamazsın, perdeni çeksen ışığını boğamazsın. Benim gördüğüm benim rüyamda kalır. Senden şüphelenmek yerine çimento yanığı göz bebeklerimden şüphelenmeyi yeğlerim. Fark ederim aynanın sırtındaki sırrı. Eksiğim gibi durduğunu. Güvercinlerin kanat sesleri inşaat işçilerinin yanık türkülerine karışırken fıtratın dilinde işlemeye başlarım. Bir yanımdan sakinleşir ama bambaşka bir yanımdan taşarım. Bir başka aynada tanırım kendimi. Bundan böyle hoş-halim. Latifim. Gördüm ya seni görülmek de isterim. Yağmurun rengini ateşte seçerken ne yana gitsen sana dönerim. Çıkarırım alnımdaki kara bağı. Bahtımı ekmeğine bağlarım. Anlamsız varlığım anlam bulur. Başkalaşırım. Mademki elinin dokunduğu her şey, bir bardak çay, iki parça şeker olsa bile. Harikulâde bir şey. Çamura saplanmış kara lastik pabucun bütün masallardaki kristallerden daha varlıklıdır. Ama yokuşun dik senin, yükün ne kadar ağır. Senin taşıdığın benim belimi büküyor. Sen ezilme, bel verme diye her şeyden vazgeçebilirim. Sarı bir sayfanın resmiyeti üzerinden kazınan vesikalık bir fotoğraf gibi bir anda kimliksiz kalabilir, ismim gibi cismimden de geçebilirim.
397 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.