Asi Yağmur Damla
`
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
"Adını soruyorlar adını söylemiyor hırçın bir "Yağmurum" ben harflerim yetmez akrostiş ya da kartvizit yapmaya"
Yağmur yağma arabayi yeni yıkadim
Reklam
“Gidelim buradan… Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan yerlere gidelim.”
Ah benim tarla kuşlarım.. Masum gülüşlü, güzel yüzlü köy çocuklarım.. Öğrettiğimden daha fazlasını öğrendiğim küçük filozoflarım.. Şımarmaya vakti olmamış, gerektiğinden fazlasında gözü kalmamış yavrularım.. Toprağa düşen yağmur tanesi, dağ başlarında açan kardelen çiçeğiydiniz.. Ve gökkubbenin altındaki tüm çirkinliklere inat, hepiniz ne kadar güzelsiniz..
Sayfa 167Kitabı okudu
Beni kendime bırakın. Yürüdüğüm o sokaklarda, sırtımı öpecek bir yağmur tanesi arıyorum sadece, hepsi bu... Beni bırakın
Keşke Eylül olmasaydı o gün ve yağmasaydı o yağmur. Keşke her Eylül geldiğinde tekrar tekrar gitmeseydin benden. Keşke, o gün yağmur yağmasaydı.
Reklam
Bu kadar yağmurlu bir günde ilk defa araç kullandım 😅 Bu ne yağmur böyle 🫠☔️
CENNETE DAVETİYE
“Allah, esenlik yurduna çağırıyor ve dilediğini doğru yola iletiyor.” (Yûnus, 10/25) Bilgi: Rabbimiz, bir önceki ayette dünya hayatını gökten düşen yağmur damlasına benzeterek, onun geçiciliğini ve değersizliğini açıklamıştı. Bu ayet ise sırât-ı müstakim üzere olan kimseler için cennete açık bir davetiyedir. Cennette, maddî ve manevî sıkıntılar, hoşa gitmeyen durumlar, yokluk, zorluk, acı vb. hâller bulunmayacaktır. Müminler orada ebedî huzur ve mutluluk içinde yaşayıp meleklerle selamlaşacaklardır. İşte bu yüzden cennete “dârusselâm” ismi verilmiştir. Bu yurda bizi ulaştıracak yolun adı da sırât-ı müstakimdir.
Sayfa 14 - DİBKitabı okuyor
İkimiz de bu yerlerde yetimiz Kâh ben onu, kâh o beni yitirir Yağmur yağar çoğalır hasretimiz
Gün 'aydı
Bu yaşımda öğrendiğim kabak gibi bir gerçek ; yanınızda olmak isteyen dünyanın öbür ucunda da olsa, önünde dağlar, taşlar,denizler sıra yapmış bile olsa , Dünya'nın sonuda gelse bı şekilde dibinizde bitiyor. O yüzden; İstemezse koşmaz at, yağmur, çamur hikaye....👍😏😏
Reklam
"Sıkkınsa canın, sokaklar da sıkkındır. Yağmur ağır, gökyüzü karanlık, hava netamelidir. Şarkılar buhranlı, şiirler yorgundur. İnsanın dünyayı kendi iç âlemine göre algılaması ne tuhaf. Aynı dünyaya sen başka bakıyorsun, bir başkası daha başka." #alıntı
Yitirdim Yüzümü
Bir yağmur mevsiminde yitirdim yüzümü Dilimi incelikli bir sözün eşiğinde. Yollar yapılar çarşılar boyu Yükselen bir yalnızlığı geçerek geldim. Düşen her damla kanıma düştü Tenim kupkuru Söylenen her söz biraz daha Biraz daha büyüttü suskunluğumu... Yüzümü bir çamur mevsiminde yitirdim.
Yağmur yağıyor diye taş üstünde gül bitecek değil ya!
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
Haykırmak istesem de, yakar beni erguvan Ne muhâcir bir gönül, ne de suskun bir rüya Eski ihtişamı yok fener alaylarının Ufuklarda şi'rini okuyorum yarının Bu sevdanın gölgesi düştü seninle suya Yaralı bir güvercin kanadında buluştuk Her lahza bir delinin rüyasını bölüştük Kırılan saatlerin pınarında gün boyu Yıkadık ruhumuzda kanatılan korkuyu Hüznünü kaybedenler şimdi hayrandır bize Ruhumuza bakıyor bir kitap, bir şirâze
Sayfa 131 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
"Yağmur yağsa, uykum kaçsa, Bir kuş konsa badi parmağıma, Ağlardım bir başıma." Feridun Düzağaç- Düşler Sokağı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.