Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fabrikada tütün sarar Sanki kendi içer gibi Sararken de hayal kurar Bütün insanlar gibi (...) Dışarda bir yağmur başlar Yüreğinde derin sızı Gözlerinden yaşlar akar Ağlar fabrika kızı
Yağmur
Yağmurlu bir sabah ile başladım güne Şiirler okudum Şiirler yazdım sana Pençeden bakarken pencereden Yağmurlu Sokaklar geldi aklıma , Beraber ıslandık Beraber güldük Beraber ağladık Arnavut kaldırımlı sokaklarda Sevgilin ne güzel günlerdi Yağmurun yağması Engellemedi sana olan sevgime Mehmet
Reklam
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
İyi, ahlakçıydı. Doğru, hesapçıydı. Oysa güzellik, sonsuz­du. Güzellik, bir sözde, bir yüzde, yağmur düşen bir duva­rın işlemesindeydi. Görüntüsü yokken bile insanın içinde­ ki hayalde ve bilinmez bir anlamdaydı. Kırları keşfetmekten yorulan insan, kentte kendi doğasını yaratmaya başladığın­dan beri, cama, çeliğe, elektriğe can verdi. Yaratmanın tadı­nı aldı. Aynalara bakıp, ben doğanın kaşifi değil kentin yara­tıcısıyım, dedi kendi kendine. İnsan ile doğa arasındaki iki­liği kaldırdı, ruh ile maddeyi birleştirdi. Bütün zamanları ve mekanları bir araya topladı. Kente baktığında, yalnızca geç­mişi değil geleceği de gördü. Sonra yoruldu hızlı koşmak­tan. Karamsarlaştı. Umutsuzluğa düştü. Güzellikteki çirkin­liğe, varlıktaki yokluğa kapıldı. Takatsız kaldı. Kentteki gü­zelliğin can çekiştiğini mi görüyordu? Öyleyse yeniden can vermeliydi o güzelliğe. Kentteki yaşamın değersizleştiğini mi hissediyordu? O yaşama yeniden değer katmalıydı. Tut­ku mu bitiyor, sırlar mı tükeniyordu? Kenti tutkuyla sarma­lı, hırpalamak yerine onu yeniden fethetmeliydi.
Ey aşk! Bu nasıl bir sır? İçine giren tufan oluyor. Bu nasıl bir hırka? Kim giyse aşk sarhoşu olup çıkıyor. Aşkın çilesini küçümsediğiniz an içinizdeki cehennem büyür. Aşkın çilesiymiş aşka dayanak olan. Yeter ki yan! Dumanın bulut olur. Yeter ki yak! Ummanlar kazan olur. Nerede ateş, orada su. Nerede su, orada ateş. Ne tuhaf kimya!
Reklam
Köle pazarında satılan insanlardan daha çok, inancını pazarlayan zavallıcıkları gördüm.
Sayfa 283
Avuçlarımda yalnızlık Kırılgan bir bakışla Dokunur yüreğime Yaprak dökümü bu sarı gecede Bana yaşamdan bahset Ağaçlardan kuşlardan Yağmur sonrası kokan topraktan Öyle soğuk ki bedenim Kırıldı tüm sözcükler heceler çöktü Kalbimde bir kilitlenmişlik Zehirli bir sessizlik
Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş
Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş
youtube.com/watch?v=eyYy1c0... Geceye ikinci dem... İyi geceler...
Suskun
Sus, kimseler duymasın. Duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede Yeşil bir yağmur sonra... Yağıyor yeşil. En uzak, o adsız ve kimselersiz, O yitik yıldızda duyuyor musun?
Türkiye İş Bankası
Reklam
Bitiyor yine ilacım süremem yarama merhem gelemem ben Gidiyormuş baharım Soluyor çiçeklerim Yeniden düşenem ben Gül yağmur gül Ağladın yetmedi Üşüyor hayallerim gül Ey kibirli aşk Cesaretim var ama Ellerin soğuk mu daha ?
Gövdene imrenirdi ok atmayı bilenler gövden aklın gibi engebeli ve dakikti sokaklarda kavga çıkardı senin yüzünden sen topuğunu gösterirdin ve dövüş başlardı ejderlerle çarpışırdı bey çocukları müminler müşriklerle savaşırdı. Toprak ve yağmur savaşırlardı anahtar ve kilit birbirlerine girerdi ekmekle bulutlar kan ve su nadirle zenit.
Yağmur, yağmur, yağmu…. Bütün serçeler ,bütün yapraklar, bütün kirpikler. Canımda dönüyor. Sen büyüsün.Odasın. Sokaksın.
Sayfa 31 - KırmızıkediKitabı okuyor
Sıfırın Farklı Dillerde Adlandırılışı Antik Çağda Çinliler sıfır rakamını “ling” kelimesiyle çağırıyorlardı. “Ling” yağmur yağdıktan sonra herhangi bir nesnenin üzerinde kalan küçük su parçasına verilen isimdi. Bugünkü birçok Latin dilinin kökenini oluşturan Sankrit dilinde, sıfırın “gagana (uzay)”, “sunya (boşluk)” ve “bindu (nokta)” sözcükleriyle adlandırıldığı görülmektedir.
Şairim şiirden anlarım, en sevdiğim gazel Anti Düringidir Engelsin.. Şairim bir yıl yağan yağmur kadar şiir yazdım.. Fakat asıl şaheserime başlamak için Hafızı Kapital olmayı bekliyorum.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.