Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gelmişti gelişi güzelce. Şimdi gitti sebepsizce. Kim bilir, kendince sebepleri vardı, ama yine de gitti. Bana kalan hüzündü. Yüzümü her sabah hüzün ile yıkar, her gece başımı hüzün yastığına koyarken aklımdaki, fikrimdeki Şems'ti. Hüzün yağmurları dolan gözlerimle, gecenin karanlığına kaçıyorum, ağlıyorum.
“Özlem, işitilmek istenen bir sestir. Karanlıkta yağan yağmur gibi…”
Reklam
Gelme diyorsun Bu gel demektir Birazdan güneş doğacak Dolu dizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim Gümüş mahmuzlann parlaklığınca Yağmur nal izlerini örtmeden Sana geleceğim Bekle beni
‘’Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar Ruhların içindeki müzikle karşılıklı…’’
Yagmur damlalarından başka ortada hiçbir şey yoktu. Pencereden içeri baktığımda Drebbrer'ı sarhoş uykusunda kıvrılmış olarak buldum. Onu kolundan silkeledim ve dışarı çıkma vakti dedim. Tamam arabaci dedi. Sanırım bahsettiği otele geldiğimizi düşündü çünkü başka bir sey söylemedi ve beni bahçeye kadar takip etti.
Sayfa 191Kitabı okudu
Ve şair!..
En güzelinin peşinde ömür boyu koşup duran kelime avcısı. İçinden kopup geldiği kültürün, nesilden nesile hisli taşıyıcısı. Renklerin ve şekillerin dünyasında başı dönen seyyah. İnce bir ruh, hassas bir yürek, kapıları ardına kadar açık bir gönül. Hem herkesle beraber, hem de olabildiğince yalnız.
Reklam
Sizin bercesteniz ne?
"Eğer maksûd eserse, mısra-ı berceste kafidir." -Koca Ragıp Paşa
Terli olduğuma bakmayın, insan olmanın yorgunluğu bu.
Terli olduğuma bakmayın, insan olmanın yorgunluğu bu. Sev bir kadını. Bacaklarına dokunma, yüreğindedir sevgi. Okşa bir köpeğin başını. Başında değil, yüreğindedir sadakat. Tutun elimi, elde değil avucumdadır hayat. Ve zaman gelir, güvercinleşir ellerim. Uçar gider yağmur yerine kan yağan gökyüzüne. Göğün benden beklediği budur, fazlası değil. Uçurtmamıza taş bağladılar çocukken, bundan fazlası değil. Otobüsün kapılarını kapattılar tam binecekken, fazlası değil. En yakın hissettiğimizi bulduğumuzda ilk onu kaybettik, inanın fazlası değil.
Yürü: duvar beton, otur yer beton Tavana bakarsın "bakma" der beton Yağmur kokan toprakların nerede?
Sayfa 13 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
"İtraf etmeliyim," diye ekledi Aromasia, "bilimin kıyafetlerimizle ilgili gelişmelerini hatırı sayılır bulu­yorum. Tüm kararlarının bir yağmur veya bir rüzgar gibi rastgeleliklere bağlı olması ne kadar korkunçtu kim bilir."
Reklam
“Her an etrafında milyonlarca mucize oluyor: bir çiçek açıyor, bir kuş cıvıldıyor, bir arı vızıldıyor, bir yağmur damlası düşüyor, açık bir akşam havasında bir kar tanesi süzülüyor. Her yerde sihir var. Nasıl yaşayacağını öğrenirsen, hayat her gün bir mucizedir.”
Bir yağmur yeli sonrası, inen iri damlalar dünyayı toprak kokusuna boğmuşken, içleri pır pırr ederek, derin derin bu dünyanın güzel kokusunu ciğerlerinin köküne kadar içlerine çekmiş, şu dünyaya, doğacak güne, toprağı yaran filize, açtı açacak tomurcuğa, bir çocuğun kapıp koyverdiği gülüşüne hayran kalmış, yaşama bir kez minnet duymuş, çok şükür dünyaya gelişimize, demişler midir?
Yola çıktın çünkü dünya senin için yerleşmeye değmez. Çünkü uzakların fısıltısı başını döndürüyor. Yaraların sadece yolda olmakla şifa buluyor. İçindeki boşluğu sadece yol onarıyor. Yola çıktın çünkü bir yaran var. Doğduğun günden beri ruhun sızlıyor. Sen de diğerleri gibi kendini zamanın o büyük kahkahasına bırakabilir ve hayatı, emniyet şeridinden giderek yaşayabilirdin. Ama o zaman yeni denizleri kim bulacaktı ha? Yeni öykülerde ve yeni insanlarda kim ısınacaktı? İçin nasıl zenginleşebilecekti?"
Sayfa 108
Hedefinin kalbini vücudunun içinden kavuruyordu kraliçe.
"Seni görmek çok güzel, "diye devam etti Fenris."Ben de ne zaman öfkene yenik düşüp aptalca bir şey yapacağını merak ediyordum."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.