Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yamyamlık Masalı...
Bundan bilemediniz yirmi yıl öncesine kadar Afrika, çoğumuzun kafasında insan eti yiyen ilkel ve vahşi insanların yaşadığı büyük bir kara parçasıydı. Sömürgeci düzenin sürdürülmesi amacıyla tezgâhlanıp sunulan bir yamyamlık masalını, sanırım çoğumuz anımsarız. (...) Geçenlerde Güney Amerika’da bir uçak kazasına uğrayıp sağ kalarak And Dağları’ndaki kuş uçmaz kervan geçmez bir bölgeye düşenlerin, kurtarılmayı beklerken kazada ölenleri yemek durumunda kaldıklarını okuyunca bu ‘yamyamlık’ masalı geldi aklıma... ---------------------------------------------------------------- (Hilmi Yavuz, “Yamyamlık Üstüne”, Yeni Ortam, 10 Ocak 1973)
Sayfa 16 - Alkım Yayınları
YAMYAMLIK MASALI
Bundan bilemediniz yirmi yıl öncesine kadar Afrika, çoğumuzun kafasında insan eti yiyen ilkel ve vahşi insanların yaşadığı büyük bir kara parçasıydı. Sömürgeci düzenin sürdürülmesi amacıyla tezgâhlanıp sunulan bir yamyamlık masalını, sanırım çoğumuz anımsarız. Jomo Kenyatta, Kenya’da bağımsızlık savaşı açtığında, gazeteler Mau-Mau’ları insan eti yiyen yamyamlar diye göstermişlerdi. Uygarlıkla ilişkisi olmayan bu ‘yamyamdan, eski deyimle ‘zaptürapt’ altında tutmak gerekiyordu. Yiyip içip sömürgecilere dua etmeliydik: Bu vahşiler günün birinde öteki kara parçalarına da atlayıverirlerse halimiz nice olurdu? Bir kazanda haşlanmamak için, Afrika’nın sahiplerinin orada kalması zorunluydu.