520 syf.
9/10 puan verdi
O kadar nahif bir kitaptı ki. Aşkları, bakışları, saygıları... Birbirlerini öyle güzel tamamlamışlar, yaşamlarında birbirlerine öyle güzel bir hediye olmuşlar ki. Çocukken yaşadıkları, geceleri kabuslarını süsleyen anıları...Sanki kalpleri iyileşmek için birbirlerini beklemiş. Kitaba yine konuyu ve yazarı bilmeden sadece kapağı soft olduğu için
Kimsesizler Matemi
Kimsesizler MatemiEmine Tavuz · İndigo Kitap · 20221,091 okunma
Ruhum Gel
Bizim içimiz sonsuz alemlerle doludur. Bunu en iyi kim anlar aşık olan anlar. Bir kişi aşık olduğu vakit bu vücudun aslında çok küçük bir şey olduğunu ve içindeki devasa alemleri zoraki taşıdığını ancak taşıyabildiğini anlar. Asıl büyük alem insanın gönlüdür. O Allah'a dosttur. Allah'a dost olduğu için kuluna dosttur. Allah'a
Reklam
Herkesin bir zamanlar aşina olduğu..
Fakat ben artık su zaten akıyor gireyim diyecek kadar cesaretli değilim, su akıyor da hangi yönde demekten de hayatımı yaşayamayan bir ahmak oldum gitgide,yani şimdi buralarda çiçekler açıyor ama suyu kim nereden veriyor bilmiyorum ya da bunlar sulanacak türden çiçekler mi bilemiyorum sanırım ben bir ağaç oldum ama köklerim daha oluşurken çürüyor bu yüzden de önümü 'çiçeklerimi' göremiyorum.
"Ama ben bu kadar acıyı sen de başkalarına benzeyesin diye çekmedim. Sana kırgın değilim, yalnız attığın her yanlış adım dünyamın bir sütununu deviriyor. Dünyamın, yani senin dünyanın. Hafızanda çatık kaşlı bir hatıra olarak yaşamak istemezdim. Sana dayanabilsem harabeler içinde yeni bir kale kurabilirdim kendimize. Olmadı. Olmuyor. Bu kitapların da, fedakarlıkların da kimseye faydası yok. Sen de koş, sen de düş, sen de yaralan. Kalbimin duracağı bahtiyar güne kadar seninle beraber yaralanmaktan başka ne yapabilirim?"
İletişim Yayınları
504 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yeşil Peri Gecesi’nde Şebnem’i dinlemiştik bu kitapta da söz sırası Osman’a geliyor. Kitap Osman’ın tuttuğu günlükler ve hayatını kitap haline getirmek isteyen birinin, tanıdıklarıyla konuşması şeklinde ilerliyor. Yazar, kitabın başlangıcını Osman’ın ölümüyle yaparak etkili bir giriş yapmış. Kitapta; baskıcı, dediğim dedik bir babayla büyümüş, bu babanın annesini ezmesine şahit olmuş, çıkarcı bir kardeşe sahip, kendi hayatını kuramamış bir Osman’a şahit oluyoruz. Lüks bir yaşamın içinde, bir sürü hayali olan ama hiçbir hayalini gerçekleştiremeyen, Şebnem’le yaşadıklarından sonra dibe doğru yol alan Osman’ı okuyoruz. Yine bu kitapta da ailenin, çocukların hayatları ve kararları üzerinde ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Bu kitapta da Yeşil Peri Gecesi’ndeki gibi bir sürü soru işareti vardı. Ben mesela Osman’ın Şebnem’i, para uğruna başkasıyla yatmasına göz yummasının arkasındaki sebepleri okumak isterdim. Ki Osman kitabına baktığımızda Osman, abisine bunu bilmediğini söylüyor. Ama o kadar üzerine konuşulmuyor yani. Tanıdığı kişilerle konuşulduğunda da hemen hemen herkes o olayla ilgili Şebnem’i suçlu buluyor. Ayrıca Şebnem nerede? Olayı yaptı, nereye gitti belli değil. Yani kitapta net olmayan, cevap verilmeyen bir sürü olay var. Bu konu beni rahatsız etti ancak tabi ki yine Ayfer Tunç’un o etkili kalemi, seriyi okuduğuma pişman etmedi Seri böyle bittiği için acaba serinin devamı da olabilir mi diye düşünmüyor değilim. Çünkü bir sürü cevaplanmamış sorularla bırakıyor sizi kitaplar. Serinin en sevdiğim kitabı Yeşil Peri Gecesi oldu Sonra Osman ve en sona da Kapak Kızı’nı koyuyorum
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,888 okunma
Yüz yıldan beri, delilik (yazınsal delilik) “Ben bir başkasıdır” diye bilinir: delilik bir kişiliksizleştirme deneyimidir. Benim için, yani âşık özne için de tam tersi: beni deli eden bir özne olmaktır, özne olmaktan kurtulamamaktır. Ben bir başkası değilim: bunu dehşetle saptarım.
Sayfa 118
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.