Bugün hâlâ eziyet çekiyorsun çoğunluktan, sen tek olan: cesaretini ve umudunu yitirmedin henüz bugün. Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. “ Yalnızım!” diye haykıracaksın günün birinde.
Yalnızlaşmaya gitmek ister misin kardeşim? Kendine giden yolu aramak ister misin? Biraz daha ayak sürü de beni dinle! “Arayan kolaylıkla kaybolur. Her türlü yalnızlaşma suçtur” ; böyle konuşur sürü. Uzunca bir süre sürüden biriydin sen de.
Kendi iyini ve kötünü sen verebilir misin kendine? Ve kendi istemini bir yasa gibi asabilir misim üstüne? Kendi yasanın yargıcı ve celladı olabilir misin?
Kendi yasanın yargıcı ve celladıyla baş başa kalmak korkunçtur. Bir yıldızda böyle fırlatılır yalnızlığın ıssız boşluğuna ve buzlu soluğuna.
Friedrich Nietzsche
Bu yüzden herkes için ve hiç kimse için diye başlıyor kitap. Okumaya başlamadan önce başucu kitabı olacağına emindim. Çoğunlukla kendisini tekrar ediyor ama buna rağmen her okuduğunuzda başka anlamlar çıkarabileceğiniz derya deniz bir kitap. Hatta kitabı okuyanlarla tartışmaya ya da
Günün birinde sende yüksek olanı artık görmeyeceksin ve sende alçak olana çok yakın olacaksın; kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni. “Her şey sahte!” diye bağıracaksın günün birinde.
Ama karşına çıkabilecek en kötü düşman her zaman sen kendin olacaksın ; sen kendin pusuda bekleyceksin kendini mağaralarda ve ormanlarda ..
Yalnız kişi, kendin gidiyorsun kendine giden yolda! Ve senden geçiyor yolun ve senin yedi şeytanından!
Kendine karşı bir zındık olacaksın, bir cadı, bir kâhin, bir deli, bir kuşkucu, bir uğursuz ve bir alçak olacaksın.
Kendini yakmak istemelisin kendi ateşinde; nasıl yeniden doğmak isteyebilirsin ki önce kül olmadan?