Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahide Yasemin Özkorul

Vahide Yasemin Özkorul
@yaseminozkorul
curator at Wiser
Sosyoloji| master student
Ankara
3 Ekim
57 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
56 syf.
·
Puan vermedi
Kadına Yönelik Şiddet, Hayvanlara Zulüm
Kadına Yönelik Şiddet, Hayvanlara ZulümCarol J. Adams
8.8/10 · 27 okunma
Reklam
Feminizm karşıtı tepkinin büyük oranda hem genç hem yaşlı erkeklerin feminist düşünceye ve pratiğe yönelmelerini engellemek için başladığına inanıyorum. Cinsiyetçilik karşıtı “iyi erkekler” kendilerini gösterdiklerinde ve seslerini duyurduklarında, kadınlar ataerkil sessizliğin zindanında mahkum tutulan erkeklerden uzaklaşacaktır. Feminizm sadece kadınlar içinmiş gibi göründüğünde ataerkil kültür bundan rahatsız olmadı. Ancak daha da çok sayıda erkek dahil olduğunda, feminist kültürel devrim ataerkiye son verme tehdidinde bulundu. Bu umut verici ve yaşam dolu değişime karşı koymak için, feminist düşünce hunharca saldırılara maruz kaldı ve hala da kalıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cinsiyetçiliğe karşı olan yeni erkeklerin varlığı, kadınların ataerkil erkeklere karşı beslediği hayal kırıklığını daha da yoğunlaştırdı. Artık bazı erkekler değiştiğine göre, tüm kadınlar, bir zamanlar doğuştan geldiği düşünülen cinsiyetçi, erkek egemen davranışların öğrenilmiş olmakla kalmayıp zihinlerden çıkarılabileceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda. Bu istisnai erkekler arkadaşlıklarında veya romantik ilişkilerinde kadınlara karşılıklı sevgiyi yaşama imkanı sunuyor. Toplumsal cinsiyete bağlı olarak birinin üstte diğerinin altta olduğu hiyerarşi ortadan kalktığında, paylaşmanın ve karşılıklılığın norm olduğu bir ortam yaratılır. Yıllar önce, ev işi, yani kimin çamaşırları yıkayacağı, yemek yapacağı veya çöpü çıkaracağı konusunda partnerimle ciddi sorunlar yaşamıştım. Bu konularda üzerine düşeni yaptığında “erkekliğin eksilmediğine” ikna edilmesi gerekiyordu. Bazen bu çok zordu. Erkek arkadaşları onunla sık sık dalga geçer, ona “kılıbık” derdi. Bugün, ev işi konusunda kendiliğinden sorumluluk üstlenmeyen bir erkek bana hiç çekici gelmez. Güzel haber şu ki, toplumsal cinsiyet eşitliğini canı gönülden kucaklayan erkekler var.
Erkekler beni ve tanıdığım diğer kadınları dağılmış haldeyken daha çekici buluyordu. Bunun nedeni kendiyle veya yaşamıyla ilgili iyi hislere sahip olmayan veya kendini sürekli güvensiz ve ürkek hisseden biri üzerinde tahakküm kurmanın daha kolay olmasıydı. Kadınlar başkalarının kendilerini istemeyeceğinden korktukları için mutsuz ilişkileri sürdürdüklerini söylemekten çekinmez. Tüm kadınlar, bir kadının kendi refahı için harekete geçmekte ne kadar becerikliyse ataerkil kültürde o kadar az arzu edilebileceğini içgüdüsel olarak bilir. Sağlıklı ve kendini seven kadınları daha az erkek “istese de”, bu erkeklerle kurulan bağlar daha destekleyici, kalıcı ve tatminkar olacaktır.
Reklam
Kendini sevmek ataerkil sistemde kadınlar için her zaman risklidir. Kadınlar olarak kusurlu, güvensiz veya özellikle bağımlı ve muhtaçmışız gibi yaşadığımızda ve böyle davrandığımızda daha fazla ödüllendiriliriz.
Hayvanlara yem yaptığımız tahılın miktarı, şimdi aşırı yoksulluk içinde yaşayan 1,4 milyar insanın tamamına, ihtiyaçları olan kalorinin iki katından fazlasını vermek için yeterli olurdu.
Dünya, nüfusunun besleyecek haddinden fazla yiyecek üretiyor ve bazı tahminlere göre birkaç katını besleyecek kadar. İnsanlar çok fazla insan olduğu için aç değil, eşitsiz toprak dağıtımından ve uluslararası siyasal ve iktisadi sistemin, yoksul ulusları zenginler için sömürmesinden dolayı açlar.
Ataerkil anlatılarla bize aktarılan sevgiye dair fikirler, kadının görevinin besleyip büyütmek ve bakım sağlamak olduğunu tekrarlayıp durmuştu. Feminist düşünce bizi derinden sarstı, çünkü bunun saçmalık olduğunu söyledi. Bu anlatılarda duyduğumuz sevgi belagati değil tahakküm ideolojisiydi. Erkekler sevgi fikrini alıp kendi amaçlarına uyacak şekilde yeniden şekillendirmişti.
Ebeveynleri değilse bile içinde bulundukları kültür tüm kızları küçüklükleri boyunca, sevilme hakkını kazanmaları gerektiğini, “kadınlığın” yetmediğini öğretir. Ataerkil düşünce ve değerler okulunda bir kadının ilk dersi budur. Sevgiyi kazanması gerekir. Sevilmek için iyi olması gerekir. İyi olan da her daim bir başkası, dışarıdan biri tarafından belirlenir.
Reklam
Kadınların erkeklerden daha az önemli olduğunu, ne kadar iyi olursak olalım, ataerkil evrenin gözünde asla yeterince iyi olmadığımızı fark etmemizle başlar. Ataerkil kültürde kadınlık, daha en baştan bizleri değersiz veya o kadar da değerli değil diye damgalar.
Hakikat krizi daima bir toplum krizidir. Hakikat olmadan, toplum içsel olarak çözülür. Sonrasında ise yalnızca dışsal, araçsal, ekonomik ilişkilerle bir arada tutulur. Örneğin bugün her yerde yaygınlık kazanan karşılıklı değerlendirme uygulaması, insan ilişkilerini topyekun ticarileştirmeye tabi tutarak yok etmektedir. Günümüzde tüm insani değerler ekonomik hale getirilmekte ve ticarileştirilmektedir. Böylece toplum ve kültürün kendisi meta biçimini alır. Meta, hakikatin yerini alır.
Eserin başkahramanı Winston Smith şöyle der: “Ve eğer herkes partinin dayattığı yalanı kabul ederse -bütün haberler aynı hikayeyi anlatırsa- o zaman yalan tarihe geçer ve hakikat olur.
Farklı düşünmeyi önlemek için kelime dağarcığı son derece azaltılır, dilin nüansları yok edilir.
490 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.