Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahide Yasemin Özkorul

Vahide Yasemin Özkorul
@yaseminozkorul
curator at Wiser
Sosyoloji| master student
Ankara
3 Ekim
57 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Bizler bugün özgür olduğumuzu düşündüğümüz dijital bir mağarada esiriz. Dijital ekrana bağlanmışız. Platon’un mağarasındaki esirler, mitik anlatının görüntüleriyle kendilerinden geçmiştir. Dijital mağara ise bizi enformasyonda tutsak eder. Hakikatin ışığı tamamen sönmüştür. Enformasyon mağarasının dışarısı yoktur. Yüksek sesle uğuldayan enformasyonun gürültüsü, varlığın ana hatlarını bulanıklaştırır. Hakikat uğuldamaz.
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
Enfokrasi
EnfokrasiByung-Chul Han
9/10 · 181 okunma
Sosyal medyanın yeni özneleri olan takipçiler, akıllı influencerlar tarafından eğitilip sağılan tüketici hayvanlar haline gelmiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sahte haberler ve komplo teorileriyle sürdürülen enformasyon savaşları, hakikatin ve dürüstlüğün artık hiçbir anlamının olmadığı günümüz demokrasisinin durumunu gözler önüne serer. Demokrasi, aşılamaz bir enformasyon ormanında kaybolur.
Troll orduları kasıtlı olarak yalan haber ve komplo teorileri yayarak seçim kampanyalarına müdahale ediyor. Sosyal medyadaki otomatik sahte hesaplar olan sosyal botlar, kendilerini gerçek insan gibi gösterip gönderiler yayımlıyor, tweetler atıyor, beğeniyor ve paylaşımlar yapıyor. Sahte haberler, nefret söylemi ve nefret içeren yorumları yayıyor. Böylece vatandaşların yerini robotlar alıyor. Bu robotlar, sıfır marjinal maliyetle, ruh halini belirleyen sesleri toplu halde üreterek siyasi tartışmaları büyük ölçüde çarpıtıyor. Ayrıca, belirli hesapların takipçi sayısını yapay olarak şişirip, bazı görüşlere var olmayan bir fikir gücü kazandırıyorlar.
Reklam
Halk artık toplumsal açıdan önemli konulara duyarlı değildir. Aksine, söz hakları ellerinden alınmış, politikacıları iktidara getirmek için manipüle edilebilen oy veren hayvanlara dönüştürülürler. Dark ads, toplumun bölünmesine ve kutuplaşmasına katkıda bulunur ve söylem iklimini zehirler. Kamuoyu için görünmezdirler, böylece demokrasinin temel ilkelerinden biri olan toplumun kendi kendini gözlemlemesi ilkesini bozarlar.
İnsanlar eğlence, tüketim ve haz karşısında sersemler. Mutlu olma baskısı hayata hakimdir.
Telekraside Big Brother’ın gözetleme ekranının yerini televizyon ekranı alır. İnsanlar gözetlenmez, eğlendirilir. Bastırılmazlar ama bağımlı hale getirilirler. Düşünce polisi ve Gerçek Bakanlığı gereksiz hale gelir. Acı ve işkence değil, eğlence ve zevk tahakküm aracı olarak kullanılır: “Huxley, Orwell’in 1984’ünde insanların acı çektirilerek kontrol edildiğine dikkat çekerken, Cesur Yeni Dünya’daysa hazza boğularak kontrol edilirler. Kısacası Orwell, nefret ettiğimiz şeylerin bizi mahvetmesinden korkarken, Huxley sevdiğimiz şeylerin bizi mahvetmesinden korkuyordu.
Big Brother’ın dokunulmaz tele-ekranının aksine, akıllı dokunmatik ekran her şeyi kullanılabilir ve tüketilebilir hale getirir. Böylelikle “parmak ucu özgürlüğü” yanılsamasını yaratır. Enformasyon rejiminde özgür olmak; eylemde bulunmak değil, tıklamak, beğenmek ve paylaşmak anlamına gelir. Dolayısıyla neredeyse hiç direnç yoktur. Devrimden korkulmasına gerek yoktur. Parmaklar, kendi başlarına eyleme geçme yetisine sahip değildir. Onlar sadece tüketici tercihinin organıdır.
Influencerlara rol model olarak tapılır. Dolayısıyla bu her şeye dini bir boyut kazandırır. Motive edici konuşmacılar olarak influencerlar, kurtarıcılar gibi davranırlar. Genç takipçiler, influencerların sahnelediği günlük yaşamlarında tükettiklerini iddia ettikleri ürünlerini satın alarak birer mürit olarak onların hayatına iştirak ederler. Böylelikle takipçiler bir dijital Efkaristiya’ya (şükran ayini) katılırlar. Sosyal medya bir kilise gibidir: Like amin demektir. Paylaşmak birliktir. Tüketmek kurtuluştur. Influencerların dramaturjisi olarak tekrar, can sıkıntısına ve rutine yol açmaz. Daha ziyade, bütüne bir ayin karakteri verir.
Reklam
Youtube ve Instagram’daki influencerlar da neoliberal iktidar tekniklerini içselleştirir. İster seyahat ister güzellik ister fitness influencerları olsun, sürekli özgürlük, yaratıcılık ve özgünlük yemini ederler.
Akıllı telefon, bizi sürekli gözetime tabi tutan etkili bir habercidir. Akıllı ev ise tüm evi, günlük hayatımızı en ince ayrıntısına kadar kaydeden dijital hapishaneye dönüştürür. Akıllı süpürge robottu bizi zahmetli temizlikten kurtarırken tüm evin haritasını çıkarır. Ağ bağlantılı sensörlere sahip akıllı yatak uyurken bile gözetlemeye devam eder. Gözetim, kolaylık biçiminde günlük yaşama sızmaktadır. Akıllı konfor alanı olarak bu dijital hapishanede, egemen rejime karşı hiçbir direniş yoktur.
Enformasyon rejiminin tahakkümü, gündelik hayatla tamamen iç içe geçmiş olmasında gizlidir. Sosyal medyanın sokulganlığında, arama motorlarının rahatlığında, sesli asistanların yatıştırıcı seslerinin ya da akıllı uygulamaların iş bilir yaltakçılığının arkasına saklanır.
İnsanlar herhangi bir dış zorlama olmaksızın kendilerini içsel bir ihtiyaçla teşhir ederler. Kendi kendilerini üretirler, bir anlamda kendi kendilerini sahnelerler.
Dijital enformasyon teknolojisi iletişimi gözetime dönüştürür. Ne kadar çok veri üretirsek, ne kadar yoğun iletişim kurarsak, gözetim o kadar verimli hale gelir. Bir gözetleme ve teslimiyet aygıtı olarak cep telefonu, özgürlük ve iletişimi sömürür. Bu arada enformasyon rejiminde insanlar gözetlendiklerini değil, özgür olduklarını hissederler. Paradoksal bir şekilde egemenliği güvence altına alan, tam da özgürlük duygusudur. Enformasyon rejiminin disiplin rejiminden kökten ayrıldığı yer burasıdır. Özgürlük ve gözetimin birleştiği momentte tahakküm kusursuz hale gelir.
490 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.