Yavuz Sultan Selim Han, Şair Vehbi’yi yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür: “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…” Ve Sultan Selim şu mısraı yazar: “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?” Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz. O sırada Van Müftüsü de, “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şurası şöyle olsa, şurası da böyle olsa.. derken ortaya aşağıdaki mısra çıkar: “Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.” Yavuz, Van Müftüsü’nden gelen beyti okuyunca, “Hemen haber salın bu mısraın şairine saraya gelsin!” diye emir verir. Müftü, büyük bir heyecanla gelir saraya. Padişah aradığını bulmuş olmanın rahatlığıyla sorar: “Bu mısra ile mükâfatı hak ettin. Lakin benim anladığıma göre, bu mısraın hakiki şairi sen değilsin!” Müftü Efendi, hemen doğruyu söyler. Padişah şairine kavuşur. Edebiyatımıza da bu beyit hatıra kalır: “Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu? Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.”
Bütün dünya benim olsa gamım bitmez nedendir bu?” (Yavuz Sultan Selim) “Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.” (Şair Vehbi)
Reklam
Yavuz Sultan Selim Han, Şair Vehbi’yi yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür: “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…” Ve Sultan Selim şu mısraı yazar: “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?” Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz. O sırada Van Müftüsü de, “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şurası şöyle olsa, şurası da böyle olsa.. derken ortaya aşağıdaki mısra çıkar: “Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.” Yavuz, Van Müftüsü’nden gelen beyti okuyunca, “Hemen haber salın bu mısraın şairine saraya gelsin!” diye emir verir. Müftü, büyük bir heyecanla gelir saraya. Padişah aradığını bulmuş olmanın rahatlığıyla sorar: “Bu mısra ile mükâfatı hak ettin. Lakin benim anladığıma göre, bu mısraın hakiki şairi sen değilsin!” Müftü Efendi, hemen doğruyu söyler. Padişah şairine kavuşur. Edebiyatımıza da bu beyit hatıra kalır: “Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu? Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.”
YAVUZ SULTAN SELİM VE ŞAİR VEHBİ
Yavuz Sultan Selim Han, Şair Vehbi'yi yanlışlıkla üzüp yanından uzaklaştırır. Şair de epey yer aradıktan sonra Van Müftüsü'nün katipliğini yapmaya başlar. Bir müddet sonra Yavuz, şairi bulmak ister. Fakat nasıl bulacaktır? Sonra şöyle düşünür: "Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyite tamamlayan en güzel mısra yazana mükafat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit onu üslubundan tanırım" Ve şu mısrayı yazar: " Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu ? " Sultanım başlattığı yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz. Van müftüsü: "Birde ben deneyeyim nasip ise olur " deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, Bir de katibine gösterir. Şair Vehbi de " Şurası şöyle olsa, şurası da böyle olsa, derken ortaya aşağıdaki mısra çıkar: " Ezelden gam turâbıyla yoğrulmuş bir bedendir bu ". Yavuz Van müftüsünden gelen beyti okuyunca! Hemen haber salın bu mısranın şairine ,saraya gelsin! diye emir verir. Müftü, büyük bir heyecanla gelir saraya. Padişah aradığını bulmanın rahatlığıyla sorar: " Bu mısra ile mükafatı hak ettin. Lakin benim anladığıma göre bu mısranın hakiki şairi sen değilsin! " Müftü efendi hemen doğruyu söyler. Padişah, şairine kavuşur. Edebiyatımıza da aşağıdaki beyit hatıra kalır. " Bütün dünya benim olsa ,gamım gitmez nedendir bu? Ezelden gam turâbıyla yoğrulmuş bir bedendir bu "
Sayfa 106 - HayykitapKitabı okudu
24 öğeden 31 ile 24 arasındakiler gösteriliyor.