Adem Yıldırım

Eleştirel Pedagoji yazarı
Yazar
Editör
7.5/10
14 Kişi
42
Okunma
3
Beğeni
2.151
Görüntülenme

Adem Yıldırım Sözleri ve Alıntıları

Adem Yıldırım sözleri ve alıntılarını, Adem Yıldırım kitap alıntılarını, Adem Yıldırım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okuma yazmanın dil ile ilişkisi
Okuma-yazma durumunda dil faktörü önemli bir yer kaplar. Çünkü okuma-yazmanın gerçekleşmesi için bir alfabeye, kelimelere ve de dile ihtiyaç vardır. Dil, nesnel ve soyut bir olgu olarak düşünülür fakat gerçekte dilin de ideolojik bir yansıması söz konusudur. Dil siyasetin, ekonominin, bilimin, sosyal bilimlerin kullandığı bir araçtır. Dili istisnai ve parçalı değil bir bütün olarak düşünmek gerekir. Çünkü dilin etkisi bütün kurumlar üzerinde olur. Dilinin sınırlarını varlığının sınırıyla özdeşleştiren Wittgenstein, dili insan düşüncesinin merkezine koymaktadır. Bu anlamda dil karmaşık yapıların oluşturduğu bir unsurdur. Dil inşam hayvandan ayıran önemli özelliklerden birisidir. Hatta en önemlisi olarak da düşünülebilir. Çünkü dil bir anlaşma aracından çok daha fazlasıdır. Yani dil, uygarlığın oluşumunda büyük bir paya sahiptir. Bu nedenle gerek dilin yapısal değeri gerekse de ideolojik yönü, üzerinde durulması gereken temel problemlerdir.
Sayfa 137 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
"Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez." •Sokrates
Anı Yayıncılık
Reklam
Eğitim sadece kitaplardan, bilgisayardan, televizyondan ibaret bir eylem olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun yanında eğitim toplumda somut karşılığı olan bir değere sahip olmalıdır.Okulun sadece bilgi dağıtan ve bilgi kazandıran bir kurum değil aynı zamanda sevgi, hoşgörü, eleştirel bakış, toplumsal dayanışma, öteki olanı tanımaya çalışma, bireyi duygusal anlamda beslemeyi ön plana çıkaran yöntemlerin geliştirildiği bir yer olarak geliştirmek gerekir.
Sayfa 221 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
Kısaca "dünyanın bütün enlem ve boylamlarında okullar aynı kuralları uygular: Önce seni yaşıtlarınla bir sürüye sokar, sonra da birisini dinlemek zorunda bırakır, oysa bu insanı sen seçmedin, o da seni seçme hakkına sahip değildi; bu insana çeşitli yollarla senin kafana bir şeyler sokması için para verilir; senin kafana nelerin sokulacağını da devlet karar verir, aynı devlet diplomalara bakarak sana toplum içinde vereceği yeri saptar. Üstelik seni zaman ve mekân bakımından sınırlar".
Sayfa 76 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
Felsefe akımlarının eğitimin gelişmesine katkısı
Felsefenin amacı sadece sorgulamak değil aynı zamanda bilgi edinmek, bilgi edinmeyi sevmek ve bunu bir yaşam biçimi olarak tayin etmektir. Eğitimin amacı ise bilgiyi sistemli bir şekilde vererek onu yaşama geçirmek ve böylece yaşam biçimini belirlemektir (Küken, 1996: 23). Eğitim, felsefenin işlevsel, ürüne dönük olan yönünü geliştirir. Bu yönü geliştirirken felsefi bakış açılarına göre şekil alır. Yani felsefe akımlarının eğitimin gelişmesine katkısı, medeniyet ve kültür anlayışlarına göre oluşmuştur. Buna göre oluşan felsefe akımları idealizm, realizm, pragmatizm ve varoluşçuluktur. Bu akımlar eğitimin şekillenmesini ve gelişmesini farklı açılardan sağlamıştır.
Sayfa 23 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
Bir insanın yaşamı, onun düşüncelerini şekillendiren en önemli faktördür. İnsanın yaşamında problem olarak gördüğü noktalar aslında yaşamının problemlerine yönelmesine yol açar.
Sayfa 96 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
Reklam
Dil, kültürün "gerçek elbisesi" dir ve hem bir egemenlik hem de bir olasılık alanı oluşturur Dil aynı zamanda kültürdür. Dil, bilgiye aracılık eden güçtür fakat dil aynı zamanda bilginin kendisidir.
Sayfa 138 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
Bilgi sürekli ve değişken bir nitelik taşır. Bilgi inşacı ve birikimseldir. Bilgi, toplumsal ilişkilerin karmaşıklığını kategorize eden bir süreçtir. Bu anlamda bilgi bireysel boyutun da içinde olduğu sosyal bir süreçtir.
Sayfa 118 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
"Okul, yönetenlerin istekleri karşısında boyun eğmeyi de boyun eğdirmeyi de çok iyi becerir. Aristokrat mı yetiştirmek gerekiyor? Aristokrat yetiştirelim. Yurtsever mi istiyorsunuz? Kolları sıvayalım. Hümanist mi? İşte size hümanist. Komünist mi? Buyurun hem de en âlasından. Okul, siyasal iktidarı o an için elinde tutan toplumsal grubun isteğini karşılamak üzere bu hedeflerden birini benimser. Bu hedeflerin en önemli ortak yanları hepsinin hedef olmasıdır. Ayrıca okulun kafalara sokmaya çalıştığı en tehlikeli düşünce toplumun iyiliği için dü­şüncesidir ve bundan etkilenen kimi insanlar başkaları için özveride bulunma uğruna kendi kabuklarına çekilmeyi bile göze alırlar"
Sayfa 75 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
...ilkçağ medeniyetlerinden başlayarak ortaçağın bilimine kadar eğitimin niteliği dini bir temel üzerine kurulmuş­tur. Bu zaman aralığında eğitimin kaynakları genelde kutsal kitaplar ve din bilginlerinin vecizeleri olmuştur. Bu eserler ahlâki buyrukları, geleneksel değerlere saygıyı, zihinsel gelişimi içermiştir. Dini nitelikli olduğu için bireyin ilgi ve yetenekleri merkezde olmamış tır. Bu anlamda birey toplum tarafından tayin edilen rol ve değerlere göre hareket etmiştir. Toplumun dayattığı bu değerler kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir
Sayfa 15 - Anı yayıncılık 2. Baskı Ankara, 2011Kitabı okudu
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.