Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adrian Goldsworthy

Adrian GoldsworthyAugustus yazarı
Yazar
8.2/10
43 Kişi
149
Okunma
14
Beğeni
2.157
Görüntülenme

Adrian Goldsworthy Sözleri ve Alıntıları

Adrian Goldsworthy sözleri ve alıntılarını, Adrian Goldsworthy kitap alıntılarını, Adrian Goldsworthy en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Caesar'ın çok sayıda portresi büstlerde ve sikkelerde günümüze ka­ dar ulaşmıştır. Bazıları Caesar hayattayken yapılmış, bazıları ise orijina­linden kopyalanmış bu büst ve sikkelerin hepsi onu orta yaşlı bir adam olarak betimlemektedir. Büyük bir generalin ve diktatörün resmidir söz konusu olan: Yüz hatları ciddi ve güçlüdür; yüz çizgileri belli olmakta ve en azından daha gerçekçi birkaç portrede saçı dökülmektedir. Bu resimler kudret, tecrübe ve muazzam bir özgüven yaymaktadır. İlaveten bazı ipuçları sunsalar da, ister yontulmuş, isterse boyanmış olsun, en fotoğrafik portrelerinin bile kişiliğinin kuvvetini tam olarak yakalama­sı mümkün değildir. Antik portreler bizim modern gözlerimize olduk­ça formel ve cansız görünebilir. Fakat unutmamalıyız ki bu portrelerin asılları boyalıydı; kafamızda canlandırdığımız, çıplak taş ve mermerden oluşan klasik dünya büyük ölçüde bir yanılsamadan ibarettir. Büstler, boyandığında bile heykelleri boyayan sanatçılara usta heykeltıraşlar kadar saygı duyulmaktaydı kişinin karakterinin sadece bazı yönlerini açığa vururdu. Caesar'ın büstleri keskin zekasına işaret etmekte ve aynı zamanda çağdaşlarının sıkça vurguladığı canlı, esprili ve cazibeli yanını da sergilemektedir.
MÖ 54'ün Ağustos ayında, Caesar Britanya'dayken, kızı Iulia doğumda vefat etti. Bazı rivayetlere göre kız, başkalarına göre ise erkek olan bebek ise annesinin ölümünden sonra sadece birkaç gün daha ha­yatta kaldı. Roma aristokrasisi ve tabii modern zamana kadar insanlığın çoğu için bu tip ölümler oldukça yaygındı. Evliliği sırasında Iulia, daha önce bir kez daha hamile kalmıştı ama rivayete göre kocasının seçimler­den üstü başı kan içinde (aslında kendi kanı değildi) döndüğünü gördü­ğünde düşük yapmıştı. Doğum tarihini bilmediğimizden, Iulia'nun öldü­ğünde kaç yaşında olduğunu da bilemiyoruz ama yirmilerinin ortasında olma ihtimali yüksek. Caesar'ın annesi Aurelia da MÖ 54'te vefat etti. Ölümüne neyin sebebiyet verdiği tam olarak bilinmiyor fakat altmışlı yaşlarındaydı ve kocasının ölümünün üstünden otuz sene geçmişti. Bir sene içinde Caesar ailesinin kendisine en yakın iki üyesini kaybetmişti. Annesi, Caesar'ın eve ya pontifex maximus olarak döneceği ya da hiç dönmeyeceği üzerine ant içen ve evinde Bona Dea kutlamalarını yöneten kişiydi. Caesar üstündeki otoritesi kuvvetli olan güçlü bir kadındı ve oğlunun büyük başarılarının bir kısmını görecek kadar yaşamıştı. Her iki ölümün de haberi Caesar'a mektup yoluyla ulaştı.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
“Caesar zamparalık konusunda her ne kadar büyük bir heves sergilemiş ve çaba sarf etmişse de bu durumun makam ve statü hırsının önüne geçmesine izin vermeyecekti.”
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Marcus Antonius'un renkli kişiliğine de değinmeliyiz. Kudüs ve Mısır'daki harekatlar sırasında Gabinius'un süvari birliklerine komuta eden Marcus Antonius yetenekli ve gözü pek bir asker olduğunu kanıtlamıştı. MÖ 52'de Caesar'ın quaestoru olarak göreve başlamış ve hem Vercingetorix'e karşı çıkılan seferlerde hem de bunu izleyen isyanlar sırasında görev yapmıştı. Antonius'un annesi Iulii ailesinin bir üyesi olduğundan (her ne kadar diğer kolundan da olsa) uzaktan akrabaydılar. Antonius'un dayısı MÖ 64'te konsül olarak görev yapan Lucius Iulius Caesar'dı. Roma usullerine uygun olarak genç asilzadenin babasının ve dedesinin adı da Marcus Antonius'tu. Zamanının önde gelen hatiplerinden biri olan de­desi MÖ 87'de Marius'un dönüşünü izleyen vahşet sırasında öldürül­müştü. Babasınaysa MÖ 74'te baş gösteren korsan problemiyle başa çıkma görevi verilmiş fakat Pompeius'un önüne serilen olanaklar ken­disine tanınmadığından başarısız olmuş, kısa bir süre sonra da ölmüştü.Babası öldüğünde Antonius dokuz yaşındaydı. Annesi kısa bir süre son­ra yeniden evlenecek ve Antonius gençlik yıllarını MÖ 63'te Cicero'nun emirleri üzerine idam edilen Catilina yanlısı komploculardan biri olan üveybabası Lentulus'un yanında geçirecekti.
Sayfa 418Kitabı okudu
Suetonius'un iddiasına göre bu sırada birden ortalıkta beliren doğaüstü bir varlık önce flüt çalarak sonra da askeri bandodan kaptığı bir borazana üfleyerek nehri aşmış, askerleri de aynı­sını yapmaları için yüreklendirmişti. Bu abartılı öykünün kaynağı Pollio olmasa gerek. Caesar'ın nehri geçerken söylediği ünlü sözleriyse büyük ihtimalle o aktarmıştı fakat burada da karşımıza biraz farklı versiyonlar çıkmaktadır. Plutarkhos'un iddiasına göre Caesar Yunanca konuşmuş,şair Menandros'tan bir dize okumuştur: "Zarlar atılsın!" (aneristhe ku­bos). Suetonius ise daha sık rastlanan Latince deyimi aktarmıştır: "Zar­lar atıldı" (iacta alea est)
Sayfa 424Kitabı okudu
Caesar'ın evlatlık oğlu Augustus imparator olduğunda Cumhuriyet'in bir anıdan ibaret kaldığına kimsenin şüphesi yoktu.
Reklam
Augustus altı tane yeni koloni kurdu. Bunların arasında Syracusae, Catina ve Panormus vardı (bugünkü Catania ve Palermo). Bunların hepsi mevcutta bulunan şehirlerdi. nüfuslarında terhis edilmiş askerler ve belki de bir miktar sivil yerleşimciler vardı.
MO 2. yüz yılda bir Seleukos kralı, gençliğini Roma'da tutsak olarak geçirdikten sonra ülkesine geri dönmüş ve bu kanlı oyunları kendi ülkesine de tanıtmak istemişti. Tebaası bundan tiksinmiştir, lakin bir buçuk yüzyıl sonra gladyatörlere duyulan büyük ilgi Yunan dünyasında hızlı bir şe kilde yayılmıştır.
“Kleopatra hakkında en sık sorulan sorulardan biri neye benzediği, gerçekten o kadar güzel olup olmadığıdır.”
Sayfa 494 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Roma toplumu insanların arenada eğlence için öldürülmesini hoş karşılıyor fakat din için öldürülmesine karşı çıkıyordu.”
Sayfa 221 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cicero sık sık alıntılanan bir pasajda kleopatra'dan söz eder Fakat kadının Cicero'nun çok sayıdaki mektuplarında çok az bilirmesi Kleopatra'nın Çok önemli biri olmadığına dair açık bir işarettir
Haraca bağlama suçundan hüküm giyen senatörler teoride ölümle cezalandırılırdı çünkü Roma'da fazla hapishane bulun­mamaktaydı ve tüm ciddi suçların cezası ölümdü.
Roma günümüz şehirleri kadar büyük bir alana yayılmıyordu.Özellikle daha fakir mahallelerde yaşama alanı oldukça sınırlı ve nü­fus oldukça yoğundu. Yine de her anlamıyla Roma'nın kalbinde, açık bir alan olan Forum vardı. Burası ticari bir alandı; büyük binalarının yanında yer alan ve müşterilerine imparatorluğun bütün lükslerini su­nan şık dükkanlardan, büyük ticaret şirketlerinin temsilcilerine ve tahıl tüccarlarına kadar herkes burada iş görürdü. Aynı zamanda bir adalet ve yasa mekanıydı: Mahkemeler burada toplanır, avukatlar davaları­nı burada savunur, jüriler kararlarını burada verir ve bunların hepsi halka açık bir şekilde yapılırdı.
Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim
"Octavius, açık bir şekilde kendisini kısa biri olarak görüyordu; hayatının büyük kısmında, daha büyük görünmek için geniş tabanlı ayakkabılar giymiştir."
Sayfa 85 - Kronik KitapKitabı okudu
254 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.