Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmed Yüksel Özemre

Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
352 Kişi
1.536
Okunma
158
Beğeni
8,7bin
Görüntülenme

Ahmed Yüksel Özemre Sözleri ve Alıntıları

Ahmed Yüksel Özemre sözleri ve alıntılarını, Ahmed Yüksel Özemre kitap alıntılarını, Ahmed Yüksel Özemre en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
~AMİN~
Bu hâtıratta zikri geçmiş olan herkesi hasretle ve minnetle yâd ediyorum. Cenâb-ı Hakk'dan: âhirete intikal etmiş olanlara rahmet, hayatta olanlara da hayırlı uzun ömürler niyâz ediyorum. Üsküdar, Pazartesi 7 Mart 1994
Ben: ARALIK,2022
Nefsimi istilâ etmekte olan vehim ve hayal kuvvetlerinin tesiriyle, sürekli olarak, havf ve recâ arasında bocalamaktaydım. Cenâb-ı Hakk'dan karşıma bir mürşid-i kâmil çıkarmasını ve bu zâtın da derdime merhem olmasını niyâz etmekteydim.
Reklam
İmamların, kıldırdıkları namazın tavrına göre, cemaati fevkalâde tesir altında bırakabildiklerini, çocukluğumda Necmeddin Hoca ile Sâim Efendi Amca'nın arkalarında kılmış olduğum namazlardan, ve bilhassa teravih namazlarından, bilmekteyim. Kıldırdıkları namazla cemaate onlar kadar inşirâh, neş'e ve letâfet bahşeden imamlara, maalesef, bir daha hiç rastlayamadım. Onların arkasında namaz kılan bir insan, namazın bittiğine hayıflanırdı.
Kurban bayramlarının bir günü muhakkak yağmurlu olurdu. Rahmetli babaannem ise bunu: "Cenâb-ı Hakk'ın kurbanların kanlarını silmek için yağdırdığı rahmet" olarak yorumlardı.
Sayfa 111Kitabı okudu
"Müşterinin hakkının geçmemesi için, malın ambalajlandığı kâğıdın aynısı terazinin ağırlık kefesine dara olarak konur ve, daha da garantili olsun diye ayrıca, tartılan malın birkaç gram daha ağır çekmesine özen gösterilirdi."
Reklam
Ah nerede o eski İstanbul (!!!!!)
Eski Üsküdarlılar Osmanlı'nın zarâfet, diğerkâmlık ve lisâna hâkimiyetini aksettiren üslubları, zarâfetleri, iz'anları, yol yordam bilmeleriyle parmakla gösterilir kadar azınlıkta kalmışlardı. Üsküdar'ın san'atkârlarının, ediblerinin, şâirlerinin, sôfilerinin ve meşâyihinin soyları hemen hemen tükenmişti; hâlâ mevcûd olanlar ise kendilerini herkesten gizliyorlardı. Hele Üsküdar'ın o renkli meczûbîninden kimse kalmamıştı. Üsküdar'da artık, renksiz bir avâmîlik kol gezmekteydi.
'' Evladım; ben sana ismini sordum mu? Eğer zatımı idrak edememişsen, ismimin sana ne faydası dokunur ki? Zâtı idrak edemeyene isimler yalnızca dedikodudur, dedikodu ! Sen sen ol ! Zâtı bırakıp da isimlere, cevheri bırakıp da sıfatlara takılma, e mi ! Bunun gibi dedikoduları terkedersen Hâkikat da sana olanca yalınlığıyla görünür''
Sayfa 137 - KubbealtıKitabı okudu
Bütün velîler müttakidir de, her müttakinin veli olması gerekmez...
887 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.