Birinden hesap sormanız için yakasına yapışmanız gerektiğini düşünürsünüz. Hakkınızı ancak bu şekilde alabileceğinize inandırıldığınızdan belki de. Ama bu çoğunlukla işe yaramaz. Koca bir yorgunluk kalır geriye.
Başka bir yolu daha olabilir hesaplaşmanın: yazmak.
Kanarken kanatabilirsiniz çünkü. Aynı şiddetle olmasa da sarsabilirsiniz.
Han Kang yine hesaplaşıyor. Sapkınlıklardan, kendi geçmişinden, Gwangju’dan sonra bu sefer Jeju’yla. Bir arkadaşlığı 3 Nisan 1948’e götürüyor. Kuşaklar atlıyor, bugünün acısının siyah köklerini yıllar öncesinden topluyor.
Parçalı, dağınık bir kitap Veda Etmiyorum. Sebebi bugün bile yerlerine oturmamış taşlar. Okudukça ve bilhassa sona geldiğinizde anlıyorsunuz.
.
Han Kang yine şaşırtmıyor beni. Çekmediğim bir acıya ortak ediyor.
.
Göksel Türközü çevirisi, Tahir Berk Yılmaz kapak tasarımıyla ~