Amartya Sen kitaplarını, Amartya Sen sözleri ve alıntılarını, Amartya Sen yazarlarını, Amartya Sen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aklın uzanımını (eleştirel irdeleme de içinde) daraltmak yerine genişleten sekterlik ve bağnazlıktan uzak bir okul eğitiminin önemini ne kadar vurgulasak azdır. Shakespeare bu konudaki düşüncesini dile getirirken şöyle diyordu: "Bazı insanlar büyük doğar, bazıları büyüklüğü sonradan yakalar ve bazı insanlara da büyüklük dayatılır." Çocukların eğitiminde, önlerinde uzun bir yaşam duran gençlere küçüklüğün "dayatılmadığından" emin olmamız gerekir. Burada çok şeyin geleceği söz konusudur.
Günümüzde dünya silah pazarının esas tedarikçileri G8 ülkeleridir; 1998-2003 arasında kalan dönemdeki silah satışlarının yüzde 84'ünü bu ülkeler yapmıştır. G8'in Batılı olmayan tek üyesi olan Japonya aynı zamanda bu birliğin silah ticaretinden uzak duran tek üyesidir. Dünya pazarındaki silah satışlarının yarısını tek başına ABD yapmakta ve bu ihracatının üçte ikisi aralarında Afrika'nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkelere gitmektedir. Silah kullanımı sadece kanlı sonuçlara yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda ekonomi, politik yapı ve toplum üzerinde de yıkıcı sonuçlar yaratmaktadır.
MIT'den ya da Princeton veya Stanford'dan bir modern matematikçinin zor bir bilgi işlem sorununu çözmek için bir "algoritma" bulması, bugün bile, "algoritma" terimini onun adına borçlu olduğumuz, 9. yüzyıl Arap matematikçisi Musa el Harezmi'nin katkılarının anılmasına vesile olmaktadır ("cebir" terimi onun Hesab ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabından gelmektedir). Matematik, bilim ve teknoloji tarihindeki diğer birçok gelişmeyi de Müslüman entelektüellere
borçluyuz.
Sen’in 2010 yılında Türkçeye çevrilmiş bu kitabını bugün sahaflar dışında bulmanın oldukça zor olduğunu tahmin ediyorum. Ben de aynı yıl almış, kütüphanemde okumak üzere bugüne kadar saklamışım. Bu kitap, aynı zamanda Sen’in Türkçeye çevrilmiş ikinci kitabı. Sen’in fazla teknik diğer kitaplarına göre de oldukça anlaşılır, teknik olmayan ve akıcı
“Yoksulluğa sadece ekonomik zayıflık değil, aynı zamanda politik çaresizlik de eşlik edebilir. Açlık çeken bir zavallı mücadele edemeyecek, hatta protesto edip bağırıp çağıramayacak kadar büyük bir zayıflık ve karamsarlık içine girebilir. O nedenle, yoğun ve yaygın sıkıntı ve çileye, çoğunlukla olağanüstü bir barış ve huzur ortamının eşlik etmesi şaşırtıcı değildir. Nitekim, çoğu açlık olaylarında öyle sözü edilmeye değer isyanlar ya da iç çatışmalar yaşanmamıştır.”