Mutasavvıf Hazrat Inayat Khan, çalışmalarında “ses” konusunu işlerken Hz. İbrahim’den de bahseder. Hz. İbrahim, Mısır’da kadim Hayat Bilgisi eğitimi alıp inisiye olduktan sonra Mekke’ye gelir. Mısır’ın kadim manevi okulunda aldığı inisiyasyonun anısına kendisine yüksek hocalar tarafından teslim edilen özel bir taşı Mekke’de özel bir yere
İnsan konuşması da ses açısından müzik kategorisine girer. Konuşmamızın müziği çok önemlidir. Ağzımızdan çıkan kelimelerin arkasında kin, öfke, küfür, özensizlik ve çirkinlik mi var yoksa zarafet, saygı, merhamet, denge, özen ve güzellik mi?
Doğal taşların oluşumu bizi dünyanın çok eski dönemlerine götürür. Doğal taşlar çok eskiden kaydedilmiş sesleri ve frekansları içerirler. Eğer bu eski doğal taşlar uzun zamanlardan beri bir mücevherin de parçası olmuşlarsa, eski sahiplerinin SES’lerini de taşımaya devam ederler.
Modern ve yeni yapım bir mücevherse bile, üzerindeki taş yine binlerce yıllık bir dünya tarihi taşıyordur ki bu da bizi titreşimsel olarak mutlaka etkiler. Hissetsek de hissetmesek de bu etkiye maruz kalırız. Bu etkilere inanıp inanmamak etkileşimin varlığını kesinlikle ortadan
Eşyaların nitelikleriyle ilgili Tibet’te çok eski bir öğreti vardır:
“Dost Eşya ve Düşman Eşya” öğretisi. Her eşyanın (eskiden istisnasız, şimdi kısmen) bir insan tarafından yapıldığını göz önünde bulundurarak ilerleyelim. Basit bir eylem olarak bir insanın bir eşyayı yapması sürecini düşünerek yola çıkalım ve bu yönde çıkarımlar yapalım.
Birçok spritüal öğretide düşünceleri durdurmak üzerine eğitimler veriliyor, ancak düşünceyi durdurmaktan ziyade, düşünceyi eğitmeye odaklanmak gerekir. Çünkü bir şeyi durdurmaya ya da engellemeye çalıştığımızda, o şey daha da yoğunlaşır, genişler, artar ve güçlenir.
Düşünceleri durdurmaya ya da engellemeye çalışmak da benzer bir etki yapacaktır.