"Hayat haksızlık yapıyordu bazı insanlara. Ya da haksızlık demeyelim de,anlaşılmaz bazı hesapları vardır. Kiminin talih,kiminin alın yazısı dediği şey..."
“Kaybedecek şeyi çoktu.Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar için cesur olmak kolaydı.Kaybedecek bir şey yokken her şey bir kazanımdı sonuçta.En kötü netice bile.Ama kaybedecek şeyi çok olanlar…Onların güçlü,çok güçlü olması gerekirdi.
Haklı ya da haksızlık yoktu belki de.
Çoğunlukla öyle değil miydi zaten hayatta?
Suçlu haksız bulmak neredeyse imkansızdı.
Oysa bir suçlu,bir haksız,bir kötü arayarak geçiyordu çoğumuzun gunleri...
Gülümsedi Orhan
"Seni çok seviyorum Ayşe".
"Ben de seni."
Orhan seviyordu Ayşe'yi. Onunla tanıştıktan sonra tüm geçmişi silip atmıştı. O güne kadar yaşadıklarını geride bırakmıştı. Tüm o kadınlara mesaj atmış bir daha görüşemeyeceklerini söylemiş arkadaşlıklarını da gözden geçirmişti. Her otuzuna gelen erkeğin yaptığı bir şeydi bu. Hayata ve ilişkilere dair düşünmek.. Biraz daha oturmuş, istikrarlı bir yola girmek..
Orhan için böyle bir düşüncenin fitilini ateşleyen de Ayşe olmuştu.