Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Binnaz Toprak

7.0/10
10 Kişi
18
Okunma
2
Beğeni
1.457
Görüntülenme

Hakkında

Binnaz Toprak 1942 yılında Sivas'ta doğdu. Hunter College of the City University of New York'tan lisans, City University of New York Graduate Center'dan doktora derecelerini aldı. 1976-2008 arasında Boğaziçi Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Eylül 2008 tarihinden bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi ve Bölüm Başkanlığı görevlerini yürütmektedir.
Unvan:
Türk akademisyen ve milletvekili
Doğum:
Sivas, 1942

Okurlar

2 okur beğendi.
18 okur okudu.
15 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
ne gerzek bir ülkeyiz
Denizli'de görüştüğümüz bir kadın öğretmen, içkili mekânların kent dışına taşınmasını eleştirdiği, "öğrencilere cihat çağrıları yapan ve intihar komandosu olmayı öven" kitapların dağıtılmasını ortaya çıkardığı için telefonla tehdit edildiğini, oğlunun cevap verdiği telefondaki kişinin "ananın boynunu keseceğiz" dediğini, bu nedenle iki kez Terörle Mücadele Şubesi'ne giderek sorgulandığını anlatıyordu.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
cemaat tarzı evlilik
Sivas'ta öğrenim gören bir kız öğrenci, farklı evlerde kalan kız ve erkek öğrencilerin birbirleriyle isterlerse evlenebileceklerini, bu amaçla kızlara "defter açıldığını", bu defterlerin içinde evlenilecek adayların resimlerinin bulunduğunu, resim altlarında kişinin özelliklerinin yazıldığını, resimlerden beğendiği erkeği seçen kızların o kişiyle tanıştırıldığını anlatıyordu.
Sayfa 165Kitabı okudu
Batman'daki kadın intiharları hk.
Bu konuda bilgi edinebildiğimiz tek kişi, bir kadın kuruluşunun eski başkanıydı. İntiharların gerçek nedenini çekinmeden açıklıyor, bunların genellikle aile içindeki ensest ya da tecavüz olaylarıyla bağlantılı olduğunu söylüyordu. Bu kızların bazılarının ise aile baskısıyla intihara zorlandıklarını, hatta intihar etmiş süsü verilerek öldürüldüklerini, feminist örgütler dile getirmiş, bu durum kimi mahkeme kararlarınca da kanıtlanmıştır.
Alevilere karşı toplumsal önyargılar arasında en sık duyduğumuz şikâyet, "yemek" konusundaydı. Örneğin, Erzurumlu Aleviler yaşamları boyunca pek çok kez, "Alevilerin yemekleri yenmez" sözünü duymuşlardı. Komşularına dağıttıkları kurban etlerinin gözlerinin önünde köpeklere atıldığından, komşularına aşure gönderdiklerinde çöpe döküldüğünden bahsettiler.
Balıkesir'de görüştüğümüz bir öğretmen, on yıldır merkeze bağlı bir köyde öğretmenlik yaptığını, eskiden milli bayramlarda okula bütün köy çocuklarının geldiğini, piyesler sahneye konduğunu, köylülerin tümünün okulun bu gösterilerinde hazır bulunduğunu anlatıyordu. Köy okullarında ulusal bayramları kutlamanın yerini Kutlu Doğum Haftası'nın aldığını iddia ediyordu.
Sayfa 153Kitabı okudu
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok