En Eski Bruno Bettelheim Sözleri ve Alıntıları
En Eski Bruno Bettelheim sözleri ve alıntılarını, en eski Bruno Bettelheim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgelik, eski mitte anlatılanın aksine Zeus'un kafatasından doğan Athena gibi birdenbire, tam olarak gelişmiş halde peyda olmaz. Bilgelik, akılsız başlangıçlardan ileri doğru atılan adımlarla, ufak ufak meydana gelir.
Sayfa 7Kitabı okudu
Çocukların, hayatta yanlış giden pek çok şeyin kaynağının kendi doğamız olduğunu öğrenmelerine yaygın olarak karşı çıkılır. Bunun yerine, çocukların tüm insanların doğuştan iyi olduğuna inanmalarını isteriz. Fakat çocuklar, kendilerinin her zaman iyi olmadığını bilirler. Çoğunlukla öyle olmalarına rağmen de olmamayı tercih ederler. Bu durum ebeveynlerinin kendisine anlattıklarıyla çelişir ve çocuğu kendi gözünde bir canavar yapar.
Sayfa 13Kitabı okudu
...
Diğer bir son söz olan "Ve birlikte sonsuza dek mutlu yaşadılar." ifadesi, çocuğu bir anlığına bile sonsuz yaşamın mümkün olduğu konusunda aldatmaz. Fakat bu dünyada kısıtlı zamana sahip olmanın acısını bir an olsun hafifletebilecek tek şeyi çocuğa gösterir: Biriyle gerçekten tatmin edici bir bağ kurmak.
Sayfa 17Kitabı okudu
Sonsuza dek mutlu yaşam ...
Masalların sonunda geçen ‘Birlikte sonsuza dek mutlu yaşadılar ‘ ifadesi çocuğa bu dünyada kısıtlı zamana sahip olmanın acısını hafifletecek bir yol gösterir : biriyle tatmin edici bir bağ kurmak .
Bu ölüm korkusunu aşmak konusunda çocuğa yardımcı olur .
Güzel ve Çirkin masalının bilinçaltı mesajı
Güzel ve çirkin masalında çirkin canavar yakışıklı bir prense dönüşebilmek için genç bir kızın aşkına ihtiyaç duyar . Genç kız onla evlenmek isterse prense dönüşebilecektir . Masal aslında belli yaşlarda tabu haline getirdiğimiz , uzak durduğumuz ‘canavar ‘ gibi gördüğümüz cinselliğin ancak evlilik ile çocuğun bilinçaltında hoş bir şeye dönüşebileceğini anlatır . Canavar insan olabilmek için kızın sevgisine ihtiyaç duyar ; yani ondan korkmamasına , onu tanımasına ihtiyacı vardır ; tanırsa, sevebilir. Kızın partnerini tam olarak sevebilmesi için çocukluk bağlarını ona aktarması gerekir . Babasına olan aşkını geç de olsa tatmin edebilme ve olgun bir aşk yaşama fırsatı bulduğu takdirde babasına duyduğu ödipal sevgiyi özgürce aktarabilir ve dönüştürebilir. Kız babası hastalandığında çirkini bırakıp babasının yanına gider ancak bir hafta sonra çirkinin onsuz ölmek üzere olduğunu görünce onu sevdiğini anlar ve şatoya , onun yanına geri döner ... bu babaya olan aşkın partnere aktarıldığının bir ifadesidir ; kız artık sağlıklı bir beraberlik yaşayacak olgunluğa erişmiştir.
Sindirella ve iğdiş edilme kompleksi
Sindirella kardeşler arasındaki rekabeti ortaya koyan bir masaldır . Kardeşler arasındaki rekabet ise kızlardaki ‘penis kıskançlığı ‘ ve erkeklerdeki ‘ çocuk doğurabilme yetisini kıskanma ‘ içgüdüsü ile bağlantılıdır . Bu kıskanmanın altında iğdiş edilme kaygısı yatar . Kız çocuğu bir yaramazlık yaptığı için penisini kaybettiğini düşünür ve geri kazanacağı umuduyla yaşar.( eğer bu kaygıyı aşamazsa ileride erkeklerle rekabete girme , onlarla yarış halinde olma davranışına dönüşebilir .) erkek çocuğu ise aynı şeyin başına gelmesinden korkar . İğdiş olma korkusu , bedenin bir parçasının eksik olması kaygısıdır . Sindirellanın yazıldığı dönemde erkeklerin büyük kadınların ise küçük olduğu klişesi yaygındı . Üvey kardeşlerin büyük ayakları onları daha maskülen ve az çekici kılıyordu . Kadınsı olabilmek ve daha sevimli görünebilmek için her şeyi yapmaya hazırlardı; ayakkabı ayaklarına olsun diye ayaklarını kesmek de dahil ... ayaklarını keserek kendinlerini daha kadınsı yapmaya çalışırlar yani kadınlıklarını kanıtlamak için kendilerini sembolik olarak hadım ederler . Ama bu çaba sonuçsuz kalır . Bir Kadın iğdiş edilmiş olma kompleksini aşmadan kendisi gibi olamaz , ‘kendini sürekli eksik hisseder ‘ ve sürekli rekabet halinde olur ; kendini olduğu gibi kabul etmeyerek kanıtlama çabası içine girer , bu da onu olmadığı ‘sahte’ birine dönüştürür .
Çocukluğumda bana anlatılan masallar hayatın öğrettiği gerçeklerden daha derin bir anlam barındırıyor.
Schiller
Usulca yürü çünkü bastığın şey benim rüyalarım.
Sayfa 348Kitabı okudu