İlk görüşte aşka inanmadığımı söylerken ciddiydim. Bir insana gerçekten, cidden âşık olmak zaman alırdı. Öte yandan ana inanırdım. Birinin içindeki gerçeği gördüğünüz, onun da sizin içinizdeki gerçeği yakaladığı o an. O anda, artık sadece ve tamamen kendinize ait olmazdınız. Bir parçanız ona ait olurdu, onun bir parçası da size. Sonrasında ne kadar isteseniz ve ne kadar çabalasanız da o parçayı geri alamazdınız.