David Nicolle Gönderileri
David Nicolle kitaplarını, David Nicolle sözleri ve alıntılarını, David Nicolle yazarlarını, David Nicolle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kronoloji
1182 Selahaddin Kudüs Krallığı'na saldırdı; Renaud de Chatillon ise tesis ettiği filoyla Kızıl Deniz'e baskın yaptı.
1183 Renaud de Chatillon Kızıl Deniz' de yenilgiye uğradı, Selahaddin ise Kudüs Krallığına baskınlar düzenledikten sonra Halep, Meyyafarikin, Mardin ve Amid (Diyarbakır) kentlerini ele geçirdi, Kuzey Irak'ta bulunan Musul' da ise dolaylı bir hakimiyet kurdu.
Sayfa 9
Rum Sultanlığı ( Anadolu Selçuklu)
Hristiyan istilacıların karşısına çıkan ilk Müslüman ordu Rum Sultanlığı'nın kuvvetleriydi.
Sayfa 10Kitabı okudu
4. Haçlı seferine hazırlık için yazılan şiirde Türk detayı
Boniface'nin ozanı Raimbaut de Vacqueyras'ın orada hazır bulunup bulunmadığı bilinmemektedir, ama hadiseyi kutlamak için yazdığı şarkının altıncı dörtlüğünde şu beyanda bulunmuştur:
Barili Aziz Nikola donanmamıza yol göstersin,
Ve bırakın Champagne'lılar bayrakları yükseltsin,
Ve Marki ''Montferrat ve aslan!",
Flaman kontu "Flandra" diye haykırsın vuruşurken,
Ve her bir adam kılıcıyla atılsın, kırsın kargısını o anda,
Ve bütün Türkleri dağıtıp katledelim kolayca.
Sayfa 43Kitabı okuyor
Kölemenler hareket ederken ok atabilirlerdi, fakat esas menzilli savaş taktikleri, atlarının sırtında sabit ve sıkı saflar oluşturmaktı. Tam talimli bir erden avucu içinde tuttuğu beş kadar oku iki buçuk saniyede yaylayıp boşaltması beklenirdi. Devamında bir o kadar daha oku tepesi açık sadaktan çekip almalıydı. Demek ki düşman süvari 35 km/s hızla hücumunun son 27 metresine eriştiğinde beş tane oku göğüsleyecektir.
Selçuklu askeri teçhizatının en iyi tasviri Varaka ile Gülşah mesnevisinde yapılmaktadır. Bu eserde geçen silahlar cirit, mızrak, kılıç, yay, gürz ve kırbaçtır. Görece ağır zırh takımı tolga, zincir peçe veya ense örtüsü ve zincir kaftandan oluşur.
İlk Haçlılar Ortadoğu'ya ulaştıkları vakitlerde İran'daki (Büyük) Selçuklu sultanları, siyaseten güvenilmez buldukları göçebe Türkmen aşiretlerini serhat bölgelerine sürmüş bulunuyorlardı. Başlarda Anadolu ve Toros Dağları'nı içeren bu serhat diyarlarında söz konusu Türkmen boyları bünyelerine uygun harp uğraşlarını sürdürdüler. İslam topraklarını korumak veya genişletmek için savaşan bu tür serhat erlerine gazi denilirdi.
Atlı-okçuluk etkili olmasına karşın tek başına nadiren zafer getirirdi; nihai hücum ve yakın dövüş de şarttı. Hele ki Türkler yenilirken veya tuzağa düştükleri vakitlerde yaylarını tirkeşlerine koyup gürz, kılıç ve mızraklarına sarılırlardı.