David Nicolle Gönderileri
David Nicolle kitaplarını, David Nicolle sözleri ve alıntılarını, David Nicolle yazarlarını, David Nicolle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Osmanlı Kaleleri
Çok çeşitli mimari gelenekleri bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğu.Hem Bizans'ın hem de ortaçağ Ortadoğu'sunun mirasçısıydı.Bu geleneklerden beslenen Osmanlılar istihkâmcılıkta farklı üslupların bir sentezini yarattıkları gibi buna Avrupalı hasımlarından öğrenebildiklerini de eklediler.Sonuçta vücut bulan bir dizi kale,incelikli olmakla beraber mutlak surette işlevselliği ön plana almaktaydı;zira Osmanlılar kaleleri nadiren iktidar ve prestij kaynağı olarak kullanmışlardır.Bu kaleler çoğu kez devesa ve bir hayli tahripkar toplara da ev sahipliği yapıyordu.Osmanlılar işte bu yapılar ve silahlar sayesinde,stratejik önemi yüksek Türk Boğazları başta gelmek üzerr,idarelerinde bulunan coğrafyalardaki düğüm noktolarına yüzyıllarca hükmetmişlerdir.
Sayfa 11 - Kültür Yayınları
osmanlıların istanbulu fethi sonrası,
Haliç'in diğer tarafındaki Galata nüfus ve kültür itibariyle Batılı kaldı. Fetihten sadece birkaç yıl sonra, "Ne acayiptir bu şehr-i İstanbul. Bir bakır paraya Rumeli'den Frengistan'a kayıkla gidilebilir" diye yazan Türk tarihçi Tursun Bey, ucuz bir kayık yolculuğuyla kozmopolit İstanbul'dan hala büyük oranda İtalyan olan Galata'ya gidilebilmesi karşısındaki şaşkınlığını dile getiriyordu.
Sayfa 87Kitabı okudu
son doğu roma imparatoru XI. Konstantinos Paleologos,
Rum efsanesinde bir kahraman haline geldi ve şehrin düşüşünden sonra birçok Rum, son imparatorun ölmeyip mermer bir heykele dönüştüğüne ve Türkleri sürmek için günü gelince bir melek tarafından uyandırılmayı beklediğine inandı. Megali İdea ülküsü olarak modern çağlarda bir nevi yeniden doğan bu efsane, 1920'lerde Küçük Asya Rumlarını felakete sürükleyecekti.
Sayfa 25Kitabı okudu
Halil'in oğullarından İbrahim Paşa, babası gözden düşmesine rağmen 1453 yılında Edirne kadılığına getirildi ve 1465 yılında ordu kazaskerliğine atandı; arkasından da Şehzade Bayezid'in lalası oldu. Bayezid sultan olduğu zaman da 1498'de sadrazamlığa yükseldi.
Sayfa 22Kitabı okudu
Hem Ortaçağ hem de günümüz Batılıları, Ortaçağ Orta Doğusu'nun değişken ve son derece karmaşık olan siyasal manzarasını düzensizlik, yolsuzluk ve entrikaların ispatı olarak görmeye meyillidir. Ancak hakikat şu ki Ortaçağ İslâm dünyası bu bağlamda Batı Avrupa'ya kıyasla daha meritokratik ve hatta daha bir dereceye kadar demokratikti.
Sayfa 59Kitabı okudu
