Su, ayla beraber yürür ve dünyayı kucaklar; ateşte ölmekten ya da havada yaşamaktan korkmaz. İçine girdiğinizde size teniniz kadar yakın olur; ancak ona sertçe vurursanız sizi paramparça eder.
"Ölümünün yaklaştığını nasıl bilebilirsin ki?" diye sordum.
"Bilirsin işte" dedi babam. "Âşık olduğunu nasıl biliyorsan, rüyanda seninle aynı odada duran birinin tanıdık olduğunu, yüzünü görmesen bile nasıl biliyorsan öyle bilirsin."
Bazı kitaplardan alınan keyif, hikâyenin acılığıyla doğru orantılı olabilir. Kaynakların tükenmeye yüz tuttuğu bir zamanda geçen, insanın kendisini ve geleceğini sorgulayacağı bir hikâye anlatılmış. Yazarın ilk romanı olduğuna inanmak zor, köklere bağlılığı ve sorumluluğun ağırlığını inanılmaz bir gerçeklikle aktarmış. Yaşadığımız dönemi göz önüne aldığımda tedirgin bir okuma yaptığımı söyleyebilirim. Keşke gelecek nesillere daha temiz ve bereketli topraklar bırakabilsek. Umarım -bir yerde, bir gün- sahiplendiğimiz hiçbir şeyin bize ait olmadığını fark eder, "bulmak istediğin gibi bırak" mottosunun sadece tuvaletler için geçerli olamayacağını, bu zihin yapısını içselleştirerek gezegeni kurtarabileceğimizi kavrarız. =)
Su UnutmazEmmi Itaranta · Doğan Kitap · 201524 okunma
Sırlar, suyun taşları oyduğu gibi oyar bizi. Aramızda bir sırla oluşan o sessiz boşluğa başka birinin girmesine izin verirsek artık orada yalnız olmayız.
Günün birinde bizleri tanımayan birileri de tenimizin,etlerimizin,kemiklerimizin üzerinde, bizden geriye kalan toza ayaklarını basa basa yürüyecekler..
Su,ayla beraber yürür ve dünyayı kucaklar; ateşte ölmekten ya da havada yaşamaktan korkmaz.İçine girdiğinizde size teniniz kadar yakın olur; ancak ona sertçe vurursanız sizi paramparça eder.
Su, tüm elementlerin en değişkenidir. Ateşte yanmaktan da göğe yükselmekten korkmaz, sarp kayalarda parçalanmak ya da toprağın karanlık kefeninin altında boğulmaktan çekinmez. Tüm başlangıçların ve bitişlerin ötesinde varlığını sürdürür. Yüzeyde değişen bir şey olmasa da yeraltının sessizliğinde gizlenmeye, yumuşak parmaklarıyla kendine yeni bir yol açmak için önündekilere dil dökmeye devam eder. Sonunda taş pes eder ve ardındaki saklı yeri yavaşça ona açar.
İnsanların taraf seçmek zorunda kalmadığı, birileri güç kullanıp diğerleri korku içinde yaşamadan herkesin beraber oturup çay içebildiği bir dünya var olabilir miydi?
Harika bir kurgusal roman. Yazarın ilk romanı ve gerçekten hem konu seçimi hem de anlatımı bakımından dört dörtlük bir eser. İnsanı derinden etkileyen kurgusu, insanlığın ironik de olsa gelecekteki dünyasının acılarını anlatıyor.
Kitabı ilk aldığımda sara jio tarzı bir eser zannettim ama ben çok sağlam yanılttı yazar. İlk romanlar genelde biraz başarısız olur ama bu eserde bunu söylemek imkansız. Suyun değerini anlamak ve anlatmak için o kadar şeye gerek yok, bu eseri insanlar okursa eminim ki suya karşı olan sorumluluklarının bilincine varır ve ona göre bir yaşam sürdürür.
Eser bugünün insanın yaşamak isteyemeceği bir gelecek üzerinden kurgulanmış. Suyun hikayesi ve insanlığın ona gereken değeri vermediği için muhtemelen yaşayacakları. Korkunç bir hayat ve gelecek.
Biraz polisiye de işin içine katılınca heyecan yaratan bir eser ortaya çıkmış. Kitap hem akıcı hem de hazmetmek için tadına doyulmaz bir olay örgüsü ile çerçevelenmiş. Okunmasını tavsiye ederim, kesinlikle zaman kaybı değildir.
Su UnutmazEmmi Itaranta · Doğan Kitap · 201524 okunma