hayır ben bir yazar olmak istiyordum. Hem öyle sıradan bir yazar da değil. Dünyayı değiştiren ilham veren, çağ atlatan bir yazar olacaktım. İnsan eliyle yazılmış en unutulmaz eserler benimkiler olacaktı. Yüz yetmiş beşinci kez reddedilen dördüncü kitabımdan sonra belki de o kadar yetenekli olmadığıma karar verdim.
Ben deliyim! Gerçekten öyleyim. Görmediğim varlıklarla konuşmam ile başladı her şey. Önceleri masum şeyler söylüyorlardı: Arabaları çiz, camları kır, çimlere bas, komşunun kızını zorla öp gibi. Ama balkonda sigara içen yeni stajyeri aşağıya atmamı söylediklerinde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. Yine de yaptım.
Bir insanı tümüyle sevemezsin ya da nefret edemezsin, onunla ilgili sevdiğin ve nefret ettiğin şeyler vardır sadece. Sonunda hangisi seni daha çok etkiliyorsa, o kişi hakkındaki yarın da o oluyor.