Tolkien doğduğu dönemde yaygın olan anlayış, sanatın dünyada olup bitene ve insan yaşantısına kayıtsız kaldığı, bu da yetmezmiş gibi, gerçekliğe ve yüksek erdemlere düşman bir tavır içinde varlığını sürdürdüğü şeklindeydi. Oscar Wilde (1854-1900) şu sözleri söylerken bu genelgeçer hükmü büyük bir ustalıkla yansıtmıştır: "Sanat ahlakın erişemeyeceği bir noktadadır, çünkü güzel, ölümsüz ve sürekli bir değişim içinde olan şeylere takılıp kalmıştır onun gözleri. Ancak daha düşük seviyeli ve daha az zeka gerektiren alanlardır ahlakın boyunduruğu altında olanlar."
Budizm'de köklü bir yeri bulunan Dört Kutsal Gerçek kavramına göre, insanoğlunun keder ve huzursuzluk içinde olmasının başlıca nedeni, ben-merkezci tutkulardır. Bundan dolayıdır ki, gerçeği doğru şekilde algılayabilmek (annata, yani "bensizlik"), kişiyi ruhunu kederden ve ben-odaklı düşünce yapısının getirdiği yıpratıcı duygu yoğunluklarından arındırıp özgürleştirir. Bilgeliği (prajna) ve şefkat duygusunu (karuna) artırır ve böylelikle dünyanın derdini, kederini azaltmayı amaçlar. Bu yaklaşım, yanılsama üzerine kurulduğu söylenebilecek olan açgözlülükle -nitekim, gerçekte var olmayan bir benliğin gücünü ve sahip olma dürtülerini yükseltmeyi hedeflemektedir- tezat teşkil eder.
There are millions of reasons to love you,Tolkien!
Maceracı olun. Kendinizi güvende hissettiğiniz bölgenin dışına adım atın. Mevcut koşullar altında kalmaya devam ettiğiniz sürece daha fazlasını yapamayacağınızı kabullenin ve benliğinizi yeni fikirlere ve o ana dek bildiklerinizden daha yüce gerçekliklere açın. Ancak ve ancak zorluklara meydan okuyarak ve risk almaktan çekinmeyerek kendimizi geliştirebilir ve ne olabileceğimizi keşfederiz. İşte bu dersler J.R.R. TOLKIEN'in Hobbit adlı eserinde vurgulamaya çalıştıklarıyla aynıdır.
İyiye ve güzele ulaşma yoluyla şan edinmeyi özendirirken Platon’un bu konudaki öğretisini belki farkında olmaksızın takip ediyordu Tolkien,ama Hobbit romanının kapanışı,onun ilkin Platon tarafından ortaya sürülmüş olan ve hayata değer katan asıl ve en kritik şeyin dünyadaki doğal güzellikler olduğunun altını çizen savı onayladığına dair ipucu vermektedir.Kitabın bahse konu olan kısmında şöyle der Gandalf:
“Sen çok iyi bir kişisin,Bay Baggins,seni de çok seviyorum;ama ne de olsa şu uçsuz bucaksız dünyada küçük bir adamdan ibaretsin.”
“Buna şükürler olsun!”dedi Bilbo gülerek ve tütün kavanozunu ona uzattı.