700 okunma, 8 beğeni - Faruk Ulay kitapları, eserleri, Faruk Ulay kimdir, öz geçmişi, Faruk Ulay nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Faruk Ulay sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
1957, İstanbul doğumlu grafik tasarımcı. 1982den bu yana görsel ve yazınsal çalışmalarını Los Angelesta sürdürmektedir. 1988 yılında, sanatçının ilk öykü kitabı olan Kopuk Bağlantılar 1994te, Yazılamamış Bir Tarih Kitabı İçin Dipnotlar, 1995te ise ilk romanı olan İti yayımlandı.
Beklediğimden daha zor okunmaya başladı. Gereksiz ayrıntılarla dolu bir kitap. Gerçekten kitapta arabanın '' beygir gücü'' ne kadar yer vermeye gerek var mıydı?
Küçükken gazetelerin verdiği kartondan bebekler olurdu. İstediğin gibi giydirirdin o bebeği.
Kitabı okurken tam da onu yapıyormuşum gibi hissettim her seferinde. Her yazar farklı bir şekilde giydirdi Zehra’yı. Her yazarın kaleminde bambaşka biri oldu Zehra.
Ama en çok Elif Şafak’ın anlatımını ve Murathan Mungan’ın Zehra’sını sevdim. Kitabı okumaya devam ederken her yazarda Murathan Mungan kitabı devam ettirseydi kurgu nasıl olurdu acaba diye merak ederek okudum.
Yer yer bazı kısımları yeterince hoşuma gitmese de ve bazı bağdaştırma hataları olsana okuduğum kitaplar içinde farklılığıyla ön plana çıkan kitaplardan biri oldu bu kitap benim için.
bes yazarin farkli zamanlarda bi kitap olusturmus olmasi, kitabin geriye donulup herhangi bi duzenleme yapilmadan yayinlanmasi fikirleri hosuma gitmis olsa da, bundan kaynakli kurguda ve usluptaki kopukluklar biraz uzdu acikcasi. ozellikle pinar kur'un kitabin belki de en can alici yerinden baslayip surukledigi finalin tatmin etmeyisi ve kendi kisminda zehra'yi dusuncesiz ve hircin bi kiza cevirmesi kitaba yonelik gordugum goze carpan tek eksiklik. onun disinda ne kurguda ne de diger yazarlarin uslubunda bi eksiklik hissetmedim, iki gunde okuyup bitirebildigim ve bazi cumleleriyle beni etkileyen bi kitapti. okunabilir.
beş yazardan bir roman çıkarma fikri hoşuma gitti. başarılı bir çalışma olmuş. sırf üzerinde uğraşılmış bir kitap olduğu için dahi okumaya değer..
gel gelelim, murathan mungan'ın başarılı girişiyle okuyucuyu olayın içine çekişinden sonra,
faruk ulay'ın anlatımı beni çok darladı.. hele ki pınar kür'ün özensiz sonu kitabın finalinden soğuttu..
elif şafak ise, dünya umrumda değil ben kafama göre yazarım demiş ve benden öncekiler ne yazmış, benden sonrakiler nası devam eder çabası içine girmemiş.. isimsiz verilseydi o kısım, sırf feminizm vurgularından dolayı bile, evet burayı elif şafak yazmış diyebilirdim.. celil oker de kendi çizgisinden çıkmamış ve polisiye kısmından yürürüm ben diye düşünmüş sanırım..
dediğim gibi sonu çok tatmim etmese de, okumaya değer bir kitap.
sırf bu kadar değerli edebiyatçıları buluşturduğu için bile okunabilir..