François Hartog Sözleri ve Alıntıları
François Hartog sözleri ve alıntılarını, François Hartog kitap alıntılarını, François Hartog en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Her yaş bir ırmaktır, kendimizi teslim ettiğimizde bizi yazgımızın eğilimlerine göre sürükler götürür. Ancak bana öyle geliyor ki hepimiz akıntının dışındayız." Hatta burada an'ın özgüllüğünü görmek gerek. Kimileri çoktan karşıya geçmiştir, kimileri de karşı kıyıda kalmak istemiştir ama hiçkimse kendini akıntıya bırakmamıştır. Başka bir deyişle tarih parçalara ayrılmış, yırtılmıştır.
“Geçmişin geçmiş olmasına izin vermek gerekir.”
Türkiye İş Bankası Kültür
Tarih bir dolambaçtır ve şimdiki zamandan yüz çevirmenize yol açacak bir "eğlenti" haline her an gelebilir.
Zaman her şeyi bozar ve başkalaştırır, farkettirmeden ya da hoyratça yapar bunu. Tarih de geçmişin başkalığıyla sürekli karşılaşan, onu anlatan, kimi kez bilmezden gelen, çoğunlukla da onu indirgeyen anlatıdır.
"Demokrasi ile barış arasında aslında öyle özel bir yakınlık yoktu ya da tersine, emperyalizm ile demokratik rejim birbiriyle gayet iyi bağdaşıyordu."
Sayfa 217 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kılavuzu olmayan bir devlet, zorbalığın, anarşinin ve iç savaşın ardıl ya da eşzamanlı kargaşalarından yakasını sıyırımaz.
"Avrupa kesinlikle Roma'lı olmaktan çok bir Yunan kavramıdır. İlkin karasal Yunanistan'ın bir bölümünü belirtmek için kullanılan bu ad, gitgide Asya'yla karşıt anlamlı bir sözcüğe dönüşür. İkiye bölünen bir dünyada polemik ve politik bir Avrupa'dır bu. Dünya üçe bölündüğünde bile, Avrupa-Asya ayrımı uzun süre başlıca ayrım olarak kalacaktır."
Sayfa 213 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Antikçağın güzel kitaplarını okuduğunuzda tarifi imkansız, kendine mahsus bir heyecan hissetmemeniz mümkün değildir; oysa modern olan hiç bir şey sizde böyle bir husus uyandırmaz... Bu duygudan melankoli doğar, "insan kendini bu kedere kaptırdığında, keder uyandıran şeyleri taklit etme isteğinden kendini alıkoyamaz." Üstelik o dönemde insanlar, "güçlü olmadıkları halde müdaheleci, ilke düzeyinde abes, pratikte rezil, istismarcı hükümetlerin" idaresi altında yaşıyorlardı.
"Erasmus'a göre, Sokrates felsefeyi gökten yere indirdiyse, Plutarkhos da felsefeyi evin ta içine, hatta yatak odasına kadar sokmuştu."
Sayfa 151 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"...her tür despotlukta politika estetikten intikam alır."
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Halk en üstün gücüne ancak dahi insan sayesinde ulaşır.
Ancak gezmeye çok zaman ayırırsak, sonunda kendi ülkemizde bir yabancı haline geliriz; geçmiş yüzyıllardaki uygulamalara çok fazla merak salmamız durumunda ise, yüzyılımızın uygulamaları konusunda cahil kalırız.
Bilgi birikimi yaratmasına rağmen yıkıcı bir şeydir zaman.
İş KültürKitabı okuyor
[..] vahşiliklerinden hiç kurtulamamış olan Romalılar iki tür fanatizmin pençesindedirler: "büyük karmaşalara yol açan bir özgürlük sevgisi" ve "ülkenin gücünün arttırılması için en iğrenç yolları mübah görmelerine yol açan bir ülke sevgisi."