Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frederike Geerdink

Frederike GeerdinkRoboski: Gençler Öldü yazarı
Yazar
8.1/10
9 Kişi
41
Okunma
12
Beğeni
1.499
Görüntülenme

Frederike Geerdink Gönderileri

Frederike Geerdink kitaplarını, Frederike Geerdink sözleri ve alıntılarını, Frederike Geerdink yazarlarını, Frederike Geerdink yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onların arzusu, ülkelerinin sınırlarının resmî olarak çizilmesi değil. ... Onların önemsediği, Kürdistan'ın çok uzun zamandır var olduğunun kabul görmesi; dilleri ve kültürleriyle, buranın ayrılmaz bir parçası olduklarının kabul edilmesi.
Sayfa 60 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Tarih boyunca topraklarının dört devlet arasında bölünmüş olması, orada hâlâ Kürtlerin yaşıyor olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor. Köylere, şehirlere Türkçe isimlerin verilmesi, Kürtlerin artık orada yaşamadığı anlamına gelmiyor. Dağlardaki birçok yaylaya artık çıkmıyor oluşları da onların tarihleriyle bağlarının kaybolması sonucunu doğurmuyor.
Sayfa 60 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Reklam
1923 yılındaki parlamento seçimlerde Kürt adayları manipüle edilmişti. "Kürdistan" terimi tüm kitaplardan ve resmî belgelerden çıkarılmış, hatta Kürtçe yer adlarının bile silindiği bir dönem başlamıştı.
Sayfa 57 - İletişimKitabı yarım bıraktı
1933 yılında kutlanan Cumhuriyet'in onuncu yılında, durumu özetleyen sözlerini söyler: "Ne mutlu Türküm diyene!" Yeni Türk kimliğinin gururu, Türk olmayan bütün grupları bastırır. Türk olmayan en büyük grup durumundaki Kürtler de böylece bastırılır ve kimlikleri yok sayılır.
Sayfa 57 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Kürtlerin, Kemalistlerle birlikte eşit koşullarda savaştıkları varsayılıyordu. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte başlatmışlardı ve ardından, Osmanlı-İslam değerlerine dayalı yeni bir ülke kuracaklardı. Kemalistlerle yazılı olmayan bir sözleşmeleri vardı. Eissenstat'a göre, "Kürtler, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Kemalistlerin bu 'sözleşme'yi yerine getirmeyeceğini, hatta toprakları üzerindeki güçlerinin ellerinden alınacağını, dillerine ve kültürlerine yasak konulacağını hiç tahmin etmemişlerdi."
Kürtler, Birinci Dünya Savaşı'nda fedakârca savaştılar.
Sayfa 55 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Reklam
Güzelim geleneksel elbiselere ve o elbiseleri giyen kadınlara bakmaya doyamam bir türlü. Güven dolu gözlerinde, dik duruşlarında bir gurur saklıdır sanki. Gülüşlerinde kendini beğenmişlik yoktur; mütevazıdırlar.
Sayfa 53 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Kürdistan vahşi ve sevimli, ağır ve hafif, acı dolu ve teselli edici, gururlu ve mazlum, tozlu ama parlak.
Sayfa 53 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Peki, doğrusu neydi bu "Kürdistan" meselesinin? Kürtler tarafından uydurulmuş bir efsane miydi bu? Kesinlikle, hayır, böyle değildi elbette. Hatta Cumhuriyet henüz kurulmadan önce Atatürk bile kullanıyordu bu terimi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kürdistan, Kürtlerin yaşadığı cografya için kullanılan bir isimdi. İran sınırlarının dışında kalan tüm parçalar Osmanlı İmparatorluğu'na dahildi. 19. yüzyılın ortasına kadar şimdi Diyarbakır'ın bulunduğu eyaletin resmi adıydı.
Sayfa 51 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Kürdistan... Türkiye'de yoğun duygu karmaşası yaratan az sayıdaki sözcükten biri. Geçen yıllarda sayısız kez, önüme bir harita koyup, "Haydi, Kürdistan'ı göster burada" diyen Türklerin sayısının hiç de az olmadığını tanık oldum. "Başaramazsın! diyorlardı büyük bir zafer kazanmışçasına.
Sayfa 51 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Reklam
Kürtlerin geleneksel yatakları çok hoşuma gidiyor. Kürtlerin evinde yorganlar üst üste konurmuş ve üzerlerinde kocaman örtüler olurmuş. Akşamları örtü açılıyor. Herkes için ayrı yatak odası ve ayrı yatak yok. Yünlü, kalın yorgan, bazen üzerinde ince bir örtü, bir battaniye. Çok ağırlar, bir elle tutup çekmek neredeyse imkânsız ama rengarenkler. Üzerinizde yaklaşık on kiloluk bir yorganla uyumak, harika.
Sayfa 38 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Kürtler misafirleri çok seviyorlar: Sadece bir gece mi kalacaksınız? Dönüşte bir gece daha kalmaz mısınız? Acıktınız mı? Buyurun çayınız...
Sayfa 38 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Erkekler sigara ve çay içmek üzere dışarı çıkıyorlar; Kürtler, sadece bir dakikaları bile olsa, bunu hep yaparlar.
Sayfa 37 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Twitter'da bana özel mesaj gönderen bir gazeteci, ismini yazmayacağıma söz verince, benimle konuşmak istedi. Bu yüzden isminin baş harflerini bile kullanmayacağım: "Telefonlar, Erdoğan'ın veya basın işlerinden sorumlu Arınç'ın emrinde çalışan danışmanlardan geliyordu. Tüm basını özenle takip ediyorlardı. Uludere bombardımanının yaşandığı gecenin sabahında genel yayın yönetmenleri onlardan bir uyarı aldılar: Olaya ilişkin, ne görüntüye ne de ölü sayısına yer verilecekti. Bu yasak, önemli haberlerin geçildiği kırmızı bantlar için de geçerliydi. Bu yüzden olaya ilişkin haberler altyazı olarak bile geçilemedi ve internet sayfalarında yer almadı."
Sayfa 32 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Twitter aracılığıyla, Türk medyasından yakınıyorum. Otuzdan fazla sivil ölmüş, bunu nasıl haber yapmazlar? Nasıl olur bu? Türk askeri ölünce hemen şehit haberi yapılıyor, onlarca Kürt köylüsünün öldürülmüş olmasının hiç mi haber değeri yok gerçekten? Tam bu sırada, twitter hesabıma özel bir mesaj geliyor. Önemli bir Türk televizyon kanalında çalışan bir gazeteci arkadaşımdan. Şöyle yazıyor: "Canım. Bütün sabah olayı en azından kısa haber yapmak için direndik. Fakat Ankara hayır dedi! İşte burası bizim nefes aldığımız yer. Çok üzgünüm."
Sayfa 29 - İletişimKitabı yarım bıraktı
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.