Julia eski bir dedektif. Uzun bir süre bu işi yaptıktan sonra kriminoloji alanında ders veren bir hoca olmaya karar veriyor. O öğretmenlik görevini başarıyla sürdürürken şehirde bir cinayet işleniyor. Ardından bir cinayet daha! Cinayetleri işleyenin aynı katil olduğundan şüphelenen polisler bu başarılı dedektif Julia'dan yardım istiyor. Fakat Julia bu yardım çağrısını kabul etmiyor. Ta ki sıradaki kurbanın kimliğini öğrenene kadar...
Keyifli bir kitaptı. Su gibi aktı gitti. Özellikle polisiye seven biri olarak bayıldım. Okumanızı öneririm.
Keyifli okumalar... :)
"Sabah havası bana enerji veren bir kırbaç gibidir. Düşüncelerim düzene girer ve herşey daha net görünür. Herşeyin altından kalabileceğimi hissederim. Sabahları dünyaya kafa tutabilirim."
"Fereud'a göre, bilinçaltı kendi isteklerini maskeleyerek, onları gözden geçirir ve bir tür iç yargı mekanizması olan, ebeveynlerle ilişkilerimiz sonucu oluşan süper egomuza kabul ettirir."
-Artık daha iyiyim değil mi? En azından kitaplar konusunda!
+Oh, evet. Sen daima cömerttin! Oyuncaklarını bütün arkadaşların kullanabilirdi. Kendine sakladıkların duygularındı.