Graham Hancock Sözleri ve Alıntıları
Graham Hancock sözleri ve alıntılarını, Graham Hancock kitap alıntılarını, Graham Hancock en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bak Sen :)
Her ne kadar gelenekleri arasında büyük farklılıklar olsa da Mısır’daki Osiris ile Güney Amerika’daki Thunupa-Virakoça’nın aşağıdaki benzerlikleri göstermesi bir hayli ilginçtir:
Her ikisi de uygarlık getirdi;
Her ikisine de komplo kuruldu;
Her ikisi de yaralandı;
Her ikisi de bir çeşit sandık ya da taşıta kapatıldı;
Her ikisi de bir nehirde sürüklendi;
Her ikisi de sonunda denize ulaştı.
Bu tür benzerliklere tesadüf deyip geçecek miyiz? Yoksa bilemediğimiz bir bağlantı olabilir mi?
Sayfa 99 - omegaKitabı okudu
Tüm dünyadan ve farklı kültürlerden insanlar bir felaketin yaklaştığına inanırlarsa onlara inanmayabiliriz. Ve uzak geçmişteki atalarımızın efsaneler ve kutsal mimari ile gelen sesleri, çok uzak bir geçmişte büyük bir uygarlığın mahvoluşundan (ve bizimkinin de tehlikede olduğundan) bahsederse kulaklarımızı tıkayabiliriz. Tufan öncesindeki çağda der İncil: “O günlerde, Tufan’dan önce, insanlar, yiyordu, içiyordu, eşleşiyordu… Nuh gemisine binene kadar… Ve taşkın gelip de her şeyi süpürünceye kadar hiçbir şeyden şüphe etmediler.”
Büyük tufanın dalgaları insanlığın efsane hafızasında ne kadar uzaklara ve hangi ölçüde yayılmıştır?
Aslında çok uzaklara. Dünyada 500'den fazla Tufan efsanesi bilinir.
“Pîrî Reis’in 1513 senesine ait Dünya Haritası’nın sıra dışı özelliklerinin değerlendirilmesi hakkındaki ricanız kurumumuzca değerlendirildi..
Kıyı kenar çizgisininin buzul katmanı şu anda 1.6 km kalınlığındadır. 1513 senesinde ki coğrafi bilgi göz önüne alındığında bu haritanın nasıl açıklanabileceğini bilmiyoruz!.”
Burası korkutucu bir şekilde dinamik, yakın zamanlarda gerçekleşmiş her şeyi fazlasıyla aşan ölçüde güçlü değişimler yaşamış bir gezegen. Tarihi sadece gezegene ait son büyük felaketten bu yana gelişen olayların bir kaydı olarak düşündüğümüzü daha yeni anlıyorum. Ayrıca bu felaketlerin izlerinin etrafımızda, neredeyse her çevrede bulunduğunu ve kanıtları algılayıp anlamaya daha yeni başladığımızı da görüyorum. 
Sayfa 90 - ganjKitabı okudu
İnsan medeniyeti evriminin doğrusal bir süreç olduğu, aptal mağara adamlarından hidrojen bombası ve üçü bir arada şampuanlarıyla zeki bizlere doğru ilerlediği söylenir. Ancak Sfenks’in arkeologların zannettiğinden binler ve binlerce yıl daha eski olduğu, hanedanlık dönemi Mısırı’ndan bile binlerce yıl önce geldiğine dair kanıt, tüm efsanelerin de onayladığı gibi tarihin uzak bir döneminde yüksek ve gelişmiş bir uygarlık olması gerektiği anlamına gelir.
Sayfa 387 - omegaKitabı okudu
Göbeklitepe gibi gömülmüş..
Olmeklerin daha sonra inşaatı aniden durdu, var olan tüm binalar törensel şekilde gömüldü ya da yok edildi ve San Lorenzo’daki gibi bazı devasa taş kafalar ve diğer ufak heykel parçaları, tuhaf bazı mezarlara törensel bir şekilde gömüldü.
Sayfa 155 - omegaKitabı okudu
Gittikçe özellikler Sümer Tanrısı Enki’ye yaklaşıyor.
Mayalarda kişiliği Quetzalcoatl ile içiçe geçmiş başka tanrılar da vardı. Bunlardan biri yine soluk benizli olarak tarif edilen, sakallı ve uzun bir elbise giyen, büyük uygarlaştırıcı Votan idi. Bilginler onun adını tercüme edemediler ancak ana sembolü, Quetzalcoatl gibi bir yılan idi.
Sayfa 134 - omegaKitabı okudu
meksikalı tanrı Quetzalcoatl ile perulu tanrı Virakoça aynı, şaşırdık mı..
Gizemli biriydi… Cüsseli bedeni olan, geniş alınlı, iri gözlü ve uzun sakallı beyaz bir adamdı. Ayaklarına kadar uzanan uzun, beyaz bir elbise giyiyordu. Meyve ve çiçek dışındaki adakları kınardı ve barış tanrısı olarak bilinirdi… Savaş konusu açıldığında kulaklarını parmaklarıyla tıkardı.
Denizden kendi kendine hareket eden bir teknede kürek olmadan geldi. İnsanlara yemek yapmak için ateşi kullanmayı öğreten sakallı, uzun boylu beyaz bir adamdı. O ayrıca evler inşa etti ve çiftlere karı koca olarak birlikte yaşayabileceklerini gösterdi ve insanlar o günlerde sıkça tartıştıkları için onlara huzur içinde yaşamayı öğretti.
Sayfa 133 - omegaKitabı okudu
yine tanıdık bir teknoloji..
Kızılderili efsanelerine göre av hayvanları yiyen ve insanların açlıktan ölmesine neden olan bir ejderha gökyüzünden aşağı inmiş:
Ve taştan yapılma büyük bıçağını toprağa sapladı. Bütün dünya bu darbeyle sarsıldı. Ovanın üzerinde büyük bir bulut belirdi. Bulut gittiğinde insanlar arazinin değiştiğini gördüler...
Sayfa 95 - ganjKitabı okudu