H. Nur Artıran

Aşk Bir Davaya Benzer yazarı
Yazar
Derleyen
8.8/10
82 Kişi
316
Okunma
33
Beğeni
7,5bin
Görüntülenme

H. Nur Artıran Sözleri ve Alıntıları

H. Nur Artıran sözleri ve alıntılarını, H. Nur Artıran kitap alıntılarını, H. Nur Artıran en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mesnevi, cilt 1, 509: "Toprak emindir. Ona ne ekersen hainlik etmez. Ektiğini fazlasıyla biçersin. Fakat bahar mevsimi Hakk'ın fermanını getirmedikçe toprak içindeki sırları dışarı vurmaz." Beden toprakur, topraktan yaratılmıştır. Bahar mevsimi de insan-ı kâmildir. Onun rahmani nefesidir. Bahar mevsimi gibi olan Muhammedi nurun esintisi olmadıkça bu beden toprağında herhangi bir ilahi nefhanın bitmesi de düşünülemez. Değil ilahi nelha ot dahi bitmez.
Sultan Veled
Sen ibadet deyince namaz kılmayı, oruç tutmayı hacca gitmeyi ve geceleri sabahlara kadar uyumayarak ağlayıp inlemeyi düşünüyorsun. Halbuki bunlarla ibadetin tamamlanmaz, kemal'e ulaşmaz. Bunlar ancak ibadet etmenin sebepleridir. Bu ibadetleri yaptığın zaman sende bir etkisinin olması bir şeylerin değişmesi lazımdır. İşte bu değişiklik olursa o zaman ibadet etmiş olursun. Kur'an'da namaz insanı günahtan, suç işlemekten kötülükten, isyandan hiddet ve öfkeden korur, temizler, diye buyurulmuştur. İşte bunları yapmış olman bu kötü huylardan temizlenmiş bulunman senin ibadetindir. Demek oluyor ki namazın dış yüzünde görünen şeklî hareketleri yerine getirmekle namaz kılınmış olmuyor.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Kur'an 'daki "Gariplere yardım ediniz" ayeti öncelikle ötelerden bu aleme gelip bedenimizde misafir olan ruhumuza sahip çıkmayı, ona yardım etmeyi emreder. Çünkü gerçek garip ruhumuzdur. Ne yazık ki bizler, garip ve yabancı deyince sadece bir beldeden diğer beldeye göçen muhacirleri düşünürüz.
İnsanlık aleminin en büyük problemi manayla madde arasında dengeli bir iletişim kuramamaktır. Çoğumuz sadece maddeye dayalı bir yaşam sürerek özümüzü az evvel anlatılan gerçek insani değerlerimizi yaratılış gayemiz unutuyoruz. Bu nedenle de arayışlarımız arzu ve isteklerimiz hiçbir zaman bitip tükenmek bilmiyor dolayısıyla da bedbaht mutsuz ve çaresiz oluyoruz.
Mesnevi beyitlerinden çok açık bir şekilde anlaşılan şu ki; Duha süresinde üzerine yemin edilen güneşin en parlak olduğu kuşluk vakti, Peygamber Efendimizin (sav) nurudur. Üzerine yemin edilen gece de yine Peygamber Efendimizin (sav) settarlığı yani örtücülüğü, kara topraktan yaratılan bedeninin sembolüdür. Bu ayetlerin hakikatine vakıf olanlar, güneşin aydınlığında Peygamber Efendimizin (sav) ilâhî nurunu, gecenin karanlığında ise Onun mübarek örtücülüğünü ve kara topraktan yaratılan bedenini görüp elbette resmine hiç ihtiyaç hissetmeyecek; sevgilinin yanında, onun huzurunda resmiyle oya- lanma gafletine de düşmeyecektir.
Mademki ilk yaratılan, Efendimizin nurudur ve iki âlemde ne varsa her şey o nur ile varlığını devam ettirmektedir; o hâlde bizim bu ilâhî bedenimizdeki rahmani tekamülümüz de ancak o nurun tecellisiyle mümkün olur. Çünkü her şeyin aslı ve temeli olan Muhammedi nur, gönül hanemizde zuhur etmedikçe cahil olan benliğimizin kâmil olması beklenemez.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.