Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Malay

Hasan MalayÇağlar Boyu Kölelik yazarı
Yazar
Çevirmen
8.4/10
8 Kişi
27
Okunma
0
Beğeni
1.134
Görüntülenme

Hasan Malay Sözleri ve Alıntıları

Hasan Malay sözleri ve alıntılarını, Hasan Malay kitap alıntılarını, Hasan Malay en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gladyatörlerin en çok değer verdikleri tanrı, savaşları yönettiğine inanılan Mars'tı. Bu nedenle, antik dünyada inşa edilmiş bulunan çoğu amphitheatrum, Yunanların Ares diye adlandırdıkları bu tanrıya ithaf edilmişti.
Sayfa 31 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Tüm köle satışları sırasında ayrıca bir sözleşme yapılır ve buraya kölenin tüm özellikleri yazılarak taraflara ve tanıklara imzalatılırdı. Alıcı, kölede önemli bir hastalık çıktığı takdirde bu sözleşmeyi geçersiz saydırabilmekteydi. Aslında, bir köle satışının hangi hastalıklar nedeniyle geçersiz sayılabileceği konusu Roma hukukunun en önemli sorunlarından biriydi.
Sayfa 45
Reklam
İ.Ö. 73 yılında Capua kentindeki gladyatör okulunda başlatılan gladyatör isyanı giderek büyümüş ve üç yıl kadar süren büyük bir köle ayaklanmasına dönüşmüştü. Spartacus adındaki Trakyalı bir gladyatör (Thrax) olan zeki ve cesur birinin başlattığı ve yönettiği büyük ayaklanma, tarih boyunca, efendilerine başkaldıran köleler için bir örnek oluşturmuş ve birçok film ve romana konu olmuştur.Spartacus ayaklanması,Plutarkhos ve Appianos adındaki iki ünlü tarihçi tarafından ayrıntılı bir biçimde nakledilir.
Gladyatör gösterileri genellikle hava kararıncaya kadar sürer, hatta bazı durumlarda gece de devam edebilirdi. Örneğin, Roma'da her yılın Aralık ayında düzenlenen munera quaestoria'lar sırasında günler kısa olduğundan, gösteriler gece de sürer ve arena kandillerle aydınlatılırdı.
Sayfa 30 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Ölümle sonuçlanan döğüşlerden sonra arenaya giren görevli köleler, ellerinde tanrı Charon ya da Mercurius'un simgeleri olduğu halde ölüleri dışarı taşır ve ailelerine teslim ederlerdi. Ancak, ona sahip çıkacak bir yakını olmayan gladyatörlerin cesetleri vahşi hayvanlara yem olarak verilmekteydi.
Sayfa 30 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Arena görevlilerinin yaptıkları başlıca işler, arenanın kumlarını yenilemek, kanları temizlemek, gladyatörlerle ilgilenmek ve gösterilerden arta kalan insan ya da hayvan ölülerini kaldırmaktı. Yine arenalarda, döğüşe çıkacak olan gladyatörlerin isimlerini anons eden tellallar, gladyatörlerin isimlerinin yazılı olduğu levhaları dolaştıran görevliler ve arenada ortaya çıkabilecek olayları bastırmakla görevli bir güvenlik gücü bulunmaktaydı. Hiç kuşku yok ki, gerek amphitheatrum ve gerekse arenada görev yapan bu görevlilerin tamamına yakını köleydi.
Sayfa 27 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İster özgür, ister azatlı olsun, dileyen kişi bir gladyatör okuluna giderek gladyatörlüğü öğrenir ve bu yoldan para ve ün kazanabilirdi.
Sayfa 12 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Kimi özgür insanların da gladyatörlüğe soyundukları bilinmekle birlikte, genelde gladyatörler köle olarak satılan savaş esirleri arasından seçilmekteydi.
Sayfa 111 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten de, bu dönemde bazı özel yetenekleri olan kölelere çok büyük paralar ödendiği bilinmektedir. Bunların başında hadımlar gelmekteydi. Ayrıca, Ethiopialı köleler ve cüceler de yüksek fiyata alıcı bulmaktaydılar. Özellikle, tuhaf görünüşlü, yarım akıllı, dazlak kafalı ve uzun kulaklı olarak niteledikleri köleleri evlerinde bulundurmak Romalılar için bir zevk ve eğlence unsuruydu. Biraz da komik olsun diye, cücelere Akhilleus, Agamemnon gibi büyük kahramanların isimleri veriliyordu. İmparator Augustus cücelerden nefret eder ama karısı Livia onlardan çok hoşlanırdı.
Sayfa 52
İ.S. 1. yüzyılda Yahudilerin bir tarihini yazan Yahudi yazar Josephus, İ.S. 66-70 yılları arasında, Roma imparatoru Vespasianus devrinde yapılan Yahudi Savaşları sırasında 97.000 Yahudinin köle olarak satıldığını yazmaktadır. Daha sonraları, imparator Hadrianus döneminde güçlükle bastırılan bir Yahudi ayaklanmasından sonra çok sayıda Yahudi, Doğu’daki pazarlarda ve özellikle Gaza’da satılmış ve bu nedenle Gaza kenti Hadrianus’un köle pazarı olarak anılır olmuştu.
Sayfa 19
Reklam
Gladyatör adayları derslerine rudis adı verilen ağaçtan yapılmış bir kılıçla başlarlar ve yere çakılmış bir kazığın (palus) önünde çalışırlardı. Bu çalışma sırasında gladyatör adayı diğer eline kalkanını alır ve palus'u rakibi olarak kabul ederek baş, gövde ve bacak diye belirlenen kısımlara saldırı denemeleri yapardı. Bu çalışmalara sırasında gladyatör adaylarına teknik bazı terimlerle komutlar veren ve dictata adı verilen bazı yardımcılar vardı. Bir gladyatörün bu teknik terimleri çok iyi bilmesi zorunluydu; çünkü gerçek döğüş sırasında kendilerine kenardan taktik verilirken bu terminolojiden yararlanılırdı.
Sayfa 14 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Dövüşleri büyük bir coşkuyla izleyen halk, kazanmasını istediği gladyatör lehine tezahürat yapar ve sık sık "iugula (gırtlağını kes!), verbera (gebert!), ure (yak!)" diye bağırırdı. Bir dövüş sonunda ya rakiplerden biri diğerini öldürür, ya da yenik düşen gladyatör sırtüstü uzanarak sol elini yukarı kaldırır ve böylece bağışlanmasını dilediğini belirtmiş olurdu. Ama ünlü gladyatörler böyle bir duruma düşmeyi kabullenmez ve dövüşü ölünceye kadar sürdürürlerdi. Bağışlanmasını dileyen bir gladyatörün öldürülüp öldürülmeyeceğine ilişkin karar verme yetkisi editor'undu. Ama halk, çok sevilen bir gladyatörün bağışlanması için missum ("bağışla"!) diye tezahüratta bulunmaktaysa, bu durumda karar seyirciler arasında bulunan imparatora kalırdı. Bu gibi durumlarda, imparatorun sağ elinin başparmağını yukarı kaldırması gladyatörün yaşamının bağışlanması, tersine bir hareketi ise onun ölümü demekti. İmparatorun başparmağını aşağı yöneltmesi durumunda,editor da aynı hareketi tekrarlar ve iugula ("gırtlağını kes!") diye bir komut verirdi.
Latince Dersleri İçin Youtube'da: C. Cengiz Çevik
Latincedeki gladiator sözcüğü "kılıç" anlamına gelen gladius şeklindeki isimden türetildiğine göre, en eski devirlerde gladyatör döğüşlerinin yalnızca kılıçla yapıldığını düşünmek mümkündür. Gerçekten de, Orta İtalya'da yaşayan Etrüsklerden kalan bazı eserler üzerindeki tasvirlerdeki gladyatörlerin kılıçla döğüştükleri görülmektedir.
Gladyatörlerin en çok değer verdikleri tanrı, savaşları yönettiğine inanılan Mars'tı. Bu nedenle, antik dünyada inşa edilmiş bulunan çoğu amphitheatrum,Yunanlıların Ares diye adlandırdıkları bu tanrıya ithaf edilmişti.
Herkül
Hercules de gladyatörlerin önem verdiği bir yarıtanrıydı. Bu yarıtanrının Hercules victor ("Muzaffer Hercules") ya da Hercules invictus ("Yenilmez Hercules") gibi ünvanları vardı.
47 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.