İngiliz asker Horace Jim Greasley 1939’da Almanlara esir düşer, insanlık dışı koşullarda yaşam mücadelesi verir. O ve arkadaşları esir kamplarında açlık, soğuk, dayak ve hakaretlere karşı koymak zorundadır. Horace (bugün 90 yaşlarında) romanını yaşlılığı nedeniyle yazamadığı için, kendisi de bir yazar olan Ken Scott’a yazdırır.
Unvan:
İngiliz Asker, Yazar
Doğum:
İbstock, Leicestershire, 25 Aralık 1918
Ölüm:
L'Alfàs Del Pi , Alicante , İspanya - Costa Blanca, 4 Şubat 2010
Öncelikle şunu söylemeliyim ben bir aralar savaş çıksa da mazlumların ahını batıdan alsak diye çocukça bir düşünceye sahiptim. Ta ki bu kitabı okuyana kadar. Bu kitap içeriği bakımından çok fazla küfür ve müstehcen yazılar barındırıyor yani kesinlikle küçük yaşta okunmamalı.
Kitabın yazarı Horace kitabın aynı zamanda kahramanı. Bu kitap roman ama bir taraftanda anı çünkü kitabın yazarı bir ikinci dünya savaşı gazisi.
Ve bu da onun tek kitabı. Kitabı kendi yazmamış tabi ama anıları ve yaşadıkları yüzde yüz gerçek. Kitapta yaklaşık 5 sene Almanların elinde esir olarak kalıyor. Kendisi bir ingiliz askeri.
Nazi Almanyasında 5 sene esir kalmanın ne demek olduğunu çoğumuz tahmin edebiliriz herhalde. İnanılmaz bir sefalet çekiyor savaşta. Esir olduğu zaman boyunca diğer esirlerle çekmediği acı kalmıyor. Şahsen ben kitabı okurken bazen midem bulandı. Hiçbir detayı anlatmaktan kaçınmamışlar.
Kitabın savaşların görünmeyen yüzünü anlatması açısından çok kıymetli.
Kitapta Horace bir de aşk yaşıyor ama esirken.
Kitabın son kısmında başına gelen bir olay gerçekten gözyaşlarımızı akıtmaya değer.
Sonuna kadar okuduğum en iyi savaşı anlatan kitaptı. Bir gün ağlamak istersem kesinlikle tekrar bu kitaba başlayacağım.
Seçim yapmak zorunda olmak, gideceğin yolu iradenin ellerine bırakmak, ne kadar süreceğini bilmediğin yaşam için, bir şeyler seçmek ya da vazgeçmek halinde (zorunda) olmak, insanı zorlayan en büyük durumların başındadır öyle değil mi? Gözlerinizi sıkıca kapatıp tüm eylemlere sırtınızı dönmek ve bir daha gözlerinizi açmak istemeyecek hale
Kuşlar Cehennemde De Şarkı Söyler Mi?
Seneler önce eski bir 2.el kitapçıda gezerken adı ilgimi çektiği için aldığım kitabı, elimden hiç bırakmadan okuyacağım aklıma gelmezdi. Birçok defa okumaya başlayıp bir türlü bitiremediğim kitap için şimdi suçluluk duyuyorum.
Kitabın gerçek bir hikaye olması başlı başına merak uyandırıyor. Hani derler ya 'İnsan bu kadar yaşanmışlıkla ve gerçeklikle ne yapar ?' diye işte bende bunu düşündüm kitap bittiğinde.
Horace Jim Greasley 'in ve arkadaşlarının mucizelerle hayatta kalması bir o kadar kötü işkenceleri, mutlulukları ve en önemlisi hiç pes etmeyip savaşmaları ancak bu kadar anlatılabilirdi. Tek kelimeyle soluksuz okudum, ağladım ve yeri geldi onlarla beraber nefretimi kustum. Kitabın basım ve yazarın başka kitabının olmaması beni gerçekten üzdü.
Horace Jim Greasley ve Ken Scott gibi yazarın hikayesinin daha insana ulaşması gerek.
Mutlaka elinize geçebilirse okunması gereken bir kitap.