Jack Huberman Gönderileri
Jack Huberman kitaplarını, Jack Huberman sözleri ve alıntılarını, Jack Huberman yazarlarını, Jack Huberman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mantıksız ve anlamsız sorular sormamız hayret uyandırıyor.
Hıristiyanlık insanlara dünyanın onların özel çıkar ve istismarları için yaratıldığını öğretip, böylece çevreye karşı düşüncesizliğin ve vandalizmin yayılmasını sağlayarak, bu hakaretleri daha da ağırlaştırmıştır.
Her sıkıcı ders kitabının sayfalarını çevirişimizde bilim olağanüstü bir dünyayı karşımıza çıkarmaktadır. İçinde yaşadığımız dünyanın yüzde 99,99999’unu gündelik hayatımızda algılayamıyor ya da algılamıyoruz.
Gerçeklerin kasıtlı olarak göz ardı edilmesini ve aptallığı, hayata karşı işlenen birer suç oldukları için, “günah” olarak kabul etmeliyiz.
Peki ya kültürümüz? Aman Tanrım! îsa’yı filminiz ya da romanınızın odağı haline getirir ya da melekler, hayaletler, cadılar, vampirler, medyumlar ve Ufolarla ilgili televizyon dizileri çekerseniz, maddiyatla ilgili tüm dualarınız kabul olacaktır.
Yine de varlığını sürdüren tek şey din değildir. Birkaç yüzyıl boyunca sakince köşesine çekilen tüm batıl inançlar, şimdi ziyadesiyle yeniden ortaya çıkmıştır. 11 Eylül bu durumun son dönemde gerçekleşen en önemli örneklerden biridir.
Zulüm ve şiddet din tarihinin vazgeçilmez bir unsurudur. Bizim dindarlığımız azalmaya başladıkça dinin hoşgörüsü aynı oranda artmıştır. Dini otoriteler her zaman bilimsel araştırmaların ve eğitimin önünü kesmek, sanat ve edebiyatı kontrol altına alıp sansürlemek, yüzyıllar ya da bin yıl öncesinde geçerli olabilecek, hatta o zaman bile zorlukla kabul edilebilecek davranış kalıplarını halka empoze etmek, ne kadar zalim ve baskıcı olurlarsa olsunlar, kendi ayrıcalıkları ve zenginliklerini devam ettirebilmek karşılığında, yönetenleri ve hükümetleri desteklemek için uğraşmıştır.
Bu alıntıların bir bölümünde (çok daha nükteli bir biçimde), dinin, yanılsamalar üzerine -ilahi bir ebeveyn ya da erkek kardeşe dair rahatlatıcı inanışlar, ölümden kurtulma umudu- ya da faydacılık ve çıkar sağlama amacıyla -insanları bir araya getiren kabile efsaneleri, siyasi açıdan kullanışlı kural ve kanunlar, (aralarına bazı başkanlar da dahil olmak üzere) yönetenlerin kutsal bir kimliğe sahip olması, doğayı açıklama, etkileme ve kontrol altına alma girişimleri ve kendimizi daha yüksek bir konuma yerleştirme (diğer hayvanların arasındaki yerimizi inkâr etme) isteği gibi sebepler yüzünden- inşa edildiğinden bahsedilmiştir.
Tüm dünya (Amerika’yla sınırlı kalmaksızın) parçalara bölünmüş. Ana fay hattı, din ve mantık/laiklik/bilim/Aydınlanma tektonik tabakalarının kesişip, birbirlerine sürtünmeye başlayarak kesinlikle katlanılmaz sesler çıkardıkları noktadan geçiyor.
“Tanrı’nın özel koruma alanı içerisinde olmadığımı da kim söylüyor?”
-ADOLF HITLER
Tanıdığım bilim adamlarının çoğu, dini kendilerine ateist diyecek kadar bile umursamıyor.
Doğumumdan önce milyarlarca ve milyarlarca yıl boyunca ölü olduğum ve bundan en ufak bir rahatsızlık bile duymadığım gerçeğinden yola çıkarak, ölümden korkmuyorum.
Hiç sorgulamadığı şeylerden dolayı insanları sorgulamak faydasız bir girişimdir.