Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jean-Pierre Verdet

Jean-Pierre VerdetGökyüzü, Düzen ve Karmaşa yazarı
Yazar
8.2/10
6 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
1.137
Görüntülenme

En Yeni Jean-Pierre Verdet Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Jean-Pierre Verdet sözleri ve alıntılarını, en yeni Jean-Pierre Verdet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Su ve sayısız simgesi
Su tıpkı ateş gibi çifttir, hatta iki anlamda çifttir. Yukarının suları vardır, bir de aşağının. Yaşamın suları vardır, bir de ölümün. Periler kaynakların, kaynak suyunun yakınlarında yaşarken, iblis birikintilerde, dingin suda konaklar.
Eskiden akanyıldızların (kayan yıldızların) ruhlarla ilişkili olduğuna ya da ruhun bir sureti olduğuna, kaymalarının birinin ölümüne ya da ölülerin durumunda bir değişikliğe işaret ettiğine inanılmıştır.
Reklam
Amerikalı yazar Mark Twain’in yaşamı Halley kuyrukluyıldızının koruyuculuğunda geçer. 1835’teki geçişinde doğmuş ve 1910’daki geçişinde ölmüştür kendisi.
Her yıldız bizimki kadar dolu ve insanların yaşadığı bir dünyayı yönetir. Bu dünyaların sayısı da tüm evrenin alabileceği kadar çoktur. Oysa biz küçük Güneş sistemizde ne görüyoruz ki?
1918’de, İspanyol gribi bir sürü Güney Amerika yerlisinin canını alınca, “ölümcül salyasını Dünya’ya akıtan” bir Güneş tutulması sorumlu tutulur bundan.
İran metni Yaşt’ta, Ay’ın ısısıyla büyür bitkiler, denir. Brezilya’daki bazı kabileler için, Ay otların anasıdır. Eski Çin’de, Ay’ın üstünde otların bittiğine inanılır. Birçok bölgede, köylüler bugün bile yeniayda ekim yaparlar, böylece ekinin Ay diskiyle uyum içinde büyümesini güvence altına alırlar; buna karşılık, ağaçları budama ve sebze toplama işini Ay küçülürken yapmayı yeğlerler, bunu yaparken kuşkusuz Ay büyürken canlı bir organizmayı koparıp kozmik ritmi bozmaktan çekinirler.
Reklam
Babil’de, Ay’ın değişkenliğine dikkat edilmelidir. Çünkü büyüyen, küçülen, yok olup yeniden doğan Ay evrimin ve gelip geçiciliğin simgesidir. Her yeniay gökcisminin uykusu olarak değerlendirilirken, tutulmalardan kesin ölüm tehlikesi taşıdıkları için başka türlü korkulur. Uğursuzlukların önüne geçmek için, tutulmaların gerçekleştiği aylara göre, kimi zaman kralı çam terebentinle yıkayıp bedenini mür yağıyla kaplamak, kimi zaman da onu bir kapının arkasına yatırıp yağmur suyuyla ıslatmak, sonra da kralı yaşlı bir kadını öpmek üzere bir şölen giysisiyle giydirmek gerekir.
Çünkü ders alman gereken konuları başına vura vura öğretir Satürn.
Satürn’e gelince, solgun rengi ona zarar verir: Büyük Uğursuz Yıldız’dır o, güçsüzlüğün, talihsizliğin ve felce uğramanın simgesi…
Kendisine ışıkla ilgili tüm olumlu imgelerin yüklenmesine neden olacak parlaklığına ve her türlü olasılığa açık tana eşlik etmesine karşın, Venüs her zaman yararlı bir gök cismi olarak görülmemiştir. Eski Meksikalılar ondan korkar, sabahın erken saatlerinde kapılarını pencerelerini kapayıp hastalık yaydığına inandıkları ışınlarından sakınmaya çalışırlar. Mayalar da onun Güneş’in ağabeyi olduğunu düşünürler ve kocaman yüzü kaba bir sakalla kaplı irikıyım bir adam olarak hayal ederler.
Hücrelerinin küflü duvarlarına baka baka en sonunda sevdiği imgeler görmeye başlayan tutsak gibi, Plinius da gökte Ayı’yı, Boğa’yı, Perseus’u, Kuzey Tacı’nı ve Benedike’nin Saçı’nı görür;
Sayfa 19 - I. BÖLÜM: İNSANLARIN GÖĞÜ
Reklam
..bazıları da düşlerin saf hazlarına bırakırlar kendilerini. Herkes imgelemini zenginleştirir, içinde hissettiklerini göğe yansıtır.
Sayfa 19 - I. BÖLÜM: İNSANLARIN GÖĞÜ