Modern edebiyat yazarlarından Jean Rhys'den, yine kendi hayatından izler olan ilk romanı benim yazardan okuduğum 2.kitap olan "Dörtlü", Paris'in sokaklarından ve kafelerinden kendi otobiyografik öğeler taşıyan sevgiye muhtaç kadının tuhaf 2li ilişkilerden oluşan hikâyesidir, otel odarinda geçen, yalnızlıklarin ve ayrılıkların olduğu bohem hayatın Paris sokaklarında...
1930'larda geçen hikaye, Marya nin kocası Stephan'la kendi kafalarında 1yaşam sürerken, kendini mutlu hissettiği ve sonraki günü hiç düşünmeden yaşayan çiftin hayatı, Stephan'ın 1den hapse atılmasıyla tüm düzen bozulur, parasız pulsuz ortada kalan Marya, kültürlü İngiliz çift olan Heidlerle karşılaşır. Bu çiftin yanına misafir olarak giden, kendini içinden çıkılmaz ilişkiler sarmalinda bulan Maryanin tek istediği sevilmekti her daim...
İlginç 1dörtlü içinde kendini her ifade edişindeki sevgiyi arama durumu ve her defasında yaşadığı hayal kırıklığını resmen kendim yaşamış gibi içimi acıtmıştır. Duygu durumlarındaki net ve açık cümleleriyle ve otobiyografik özellikler taşımasıyla yazara başlangıç için ideal 1kitap olduğunu düşünmüyorum. "Dörtlü" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, "Günaydın Geceyarısı" yada "Dörtlü" kitabındaki tüm duygu ifadeleri ve kullandığı tüm durumlarla yazarın genel üslubunu yakalamak mümkündür ve tavsiyemdir, herkese mutlu huzurlu keyifli okumalar...
Çok beğendiğim bir kitapta bahsedildiği için merak edip almıştım.
Londra'dan Paris'e döner ve geçmişin acı- tatlı anılarıyla hesaplaşır.
Paris'te yalnız bir kadının amaçsızlığını, özlemlerini ve hüznünü anlatıyor (muş)
Sarmadı.
...Hepimiz günahkarız, yeryüzünün süprüntüleriyiz. Ha 1az daha az, ha 1az daha çok,
Heidler'in dediği gibi, kirli 1bardakla çok kirli 1bardak arasındaki fark hepsi...
...Hayat böyleydi zaten.
Önce, al, buyur, işte önünde, derdi, sonra da...
Ama hemen sonra...
Buyur bakalım nereye düşmüşsün?
En azından, Marya' nın yaşamı hep böyle olmuştu...
..."Ne oyunu?" diye bağırdı Marya. "Senin oyunun mu? Lois'in oyunu mu? Ne diye Lois'in oyununu oynayacakmışım? Zaten bütün sorun da burada ya.
Benim oynayamayacağım 1oyun bu. Oynamasını bilmediğim 1oyun!"
...Hem çok canlı hem de bitkin hissediyordu kendini - en ufak 1hareket yapamayacak kadar yorgun.
Her şeyin gerçekdışılığına değin derin 1inanç sardı her yanını.
"Afyon almak böyle 1his mi acaba?" diye düşündü...