Bu kitapda esas kızımız olan Meg başına buyruk, söz dinlemez, asi bir kızdır ve bulunduğu kasabadan ayrılmak için üniversiteye gitmek ister.
Esas oğlan John ise tam bir kanun adamıdır. İlk başlarda onu yaş olarak büyük birisi gibu dursada öyle değildir. Yasalar, kurallar ve onun kendisi için yarattığı sistem vardır. Ve kasabadan asla ayrılmaz.
Siyahla beyaz nasıl ayırt ediliyorsa Meg'le John öyledir.
Meg kendisi gibi asi ruhlu kural tanımaz arkadaşı Eric ile kasabadaki köprüde bira içmişlerdir. John köprüyle resmen kafayı bozmuştur. (Bir ara ne alıp veremediği var diye çok kafa yordum.)
John gece nöbetindeyken köprüdeki Meg ve arkadaşlarını yakalar ve kafasına koyduğu ceza yönetemiyle cezalandırır. İşte hikaye burada başlıyor.
Meg'in neden isyankar oluşu, saçlarının mavi olama nedeni, kasabadan ayrılma istemesi.
John'un neden polis olması, köprüyle olan bağlantısı, ailesi???
En komiği ise Meg'in John'u evli ve 14 çocuklu sanması ile ilgili düşünceleri
Yazar şaşırtmalı gidiyor, konusuyla biraz tuhafıma gitti ilk kez bu tarzda bir kitap okuduğum için yadırgadığımı düşünüyorum. Herşeyin açık bir dille anlatılması güzeldi. Ama bazı yerlerde satırlar bulanıktı, insan okurken zorlanıyor
