Johanna Lindsey kitaplarını, Johanna Lindsey sözleri ve alıntılarını, Johanna Lindsey yazarlarını, Johanna Lindsey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama..." Artık başka ama yoktu. Dudaklarının birbirini örttüğü, ruhlarının nihayet iç içe geçtiği her saniye mutlu- lukla dolup taşıyordu Roslynn. "Anthony... Benden vaz- geçmediğin için öyle mutluyum ki. Bütün kalbimle sana söz veriyorum ki bir daha asla öyle aptalca davranmayaca- ğım."
Anthony sevgi dolu gözlerle Roslynn'e baktı. Dudakla- rını yanağından ayırmadan kulağına yaklaştırdı. "İstediğin zaman, istediğin kadar aptal olabilirsin. Yeter ki beni sev- meyi asla bırakma."
"İstesem de bırakamam ki... Peki ya sen?"
"Asla bırakmayacağım, tüm ruhumla seveceğim seni."
Ne zamandır sabah akşam beraber oldukları düşünülünce hâlâ aynı arzuyla onu is- tediğine kendi bile inanamıyordu. Arna hâlâ doymamıştı ona, doyamazdı da.
Pencereden süzülen, insanı huzurla dolduran ay ışığı dışında oda kapkaranlıktı. Gözleri karanlığa alışana kadar diğer bütün duyuları alarma geçmişti. Yaklaştıkça koku- sunu burnunda hissediyor,
Her ne kadar buna engel olmaya çalışsa da kasıklarındaki sıcaklık her geçen saniye artıyor, bu dokunuşlarla vücudu her an daha da hassaslaşıyordu.
Nihayet dürtüleri kontrolü ele aldığında artık kimin ne hissettiğini umursayamaz bir hale gelmişti. Az önce Anthony'nin çok geç olduğunu söylerken ne demek iste- diğini bütün şiddetiyle
Gögüslerinin kadife ceketinden fırlayacak kadar iri olup olmadığını öerak ediyordu. Muhtemelen öyleydiler. Lanet olası! Margaret Landor baştan çıkarmıştı onu. İpekli çarşafların üzerinde görmek istediği son kadındı.