Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

John Keegan

John KeeganSavaş Sanatı Tarihi yazarı
Yazar
8.1/10
27 Kişi
118
Okunma
9
Beğeni
1.957
Görüntülenme

John Keegan Gönderileri

John Keegan kitaplarını, John Keegan sözleri ve alıntılarını, John Keegan yazarlarını, John Keegan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sömürgeciye hissedilen Aşk ve Nefret
Sömürge hakimiyetinden her zaman tiksinmiş olan başka bir halk da Britanya İmparatorluğu’na karşı, komşuları olan Hintlilerin çok daha karmaşık şekilde hissettikleri aşk ve nefret karışımına inatçı bir şekilde zıt giden Birmanyalılardı.
Sayfa 270 - Say YayınlarıKitabı okudu
Sömürgecilik
Fransızların aksine Hollandalılar, tebaaları olan halkın eğitimli sınıfına kültürel ve entelektüel eşitlik vererek sömürge yönetimini yumuşatmanın püf noktalarını bilmiyorlardı.
Sayfa 270 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Devletler askeri bir boşlukta hayatta kalamazlar, silahlı kuvvetler olmadan bir devlet var olamaz.
Sayfa 32 - Say YayınlarıKitabı okudu
...milliyetçilik her bir vatandaşı, sadece ait olduğu devlet içerisinde anlamlı olduklarına ikna etmişti.
Sayfa 29 - Say YayınlarıKitabı okudu
Kulağa paradoks gibi gelse de özgürlükten kaçış, özellikle de çok süratli değişen koşullarda yaşayan ve erişkin rolünü tam olarak üstlenmeye hazır olmayan gençler için genellikle hakiki bir kurtuluştur.
Sayfa 24 - Say YayınlarıKitabı okudu
NÜFUS PROBLEMİ
Birinci Dünya Savaşı'nda savaşacak olan ülkelerin nüfusları, on dokuzuncu yüzyıl içinde iki katına, hatta bazı durumlarda üç katına çıkmıştı. ... Savaşa katılan devletlerden sadece iki tanesi, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu, benzer bir artış göstermemişti. ... Şu anki sınırları içerisinde Türkiye'nin nüfusu neredeyse hiç artmamıştı; 1800'de 24 milyonken 1900'de 25 milyondu. ...
Sayfa 15 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Barışı sağlama çabalarının nedeni politik çıkar hesabı değil, savaşın oluşturduklarına duyulan tiksintidir.
Sayfa 95 - Say yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Göğüs göğüse çarpışmaya alışmış olanlar için savaşmak insanın yalnızca cesaretini değil, kişiliğini de ortaya koyan bir cesaretti.
Sayfa 29 - Say yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Duygularımız ancak bildiğimiz ve mantıklı kabul ettiğimiz olaylar karşısında körelir ve hatta bize yakın gelen kişilerin acımasız davranışlarına bir kılıf uydurabiliriz ama aynı acımasız davranışlar yabancılar tarafından ortaya konduğu zaman bizim gözümüzde bambaşka bir biçim aldığı için öfkeleniriz, bunlardan nefret ederiz.
Sayfa 27 - Say YayınlarıKitabı yarım bıraktı
''Savaşmaktan bıkıp usandım.Savaşın şanı şerefi boş laftır. ... Savaş cehennemdir.''
Sayfa 24 - Say yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Batı kültürünün en önemli özelliği ise, hem yasal olarak silahlandırılanlara hem de silahlanmayı yasadışı kabul edenlere aynı zamanda saygı duyabilmesidir.
Sayfa 21 - Say yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Savaşçılara her zaman ihtiyaç vardır
Irk ayrımcılarına, yerel isyancılara, ideolojik uzlaşmazlara, sıradan yağmacılara ve uluslararası organize suç örgütlerine karşı uygarlığı savunmak için bu savaşçıların sürdürdüğü mücadele, yalnızca Batı biçimi savaşma yöntemlerinden derlenme değildir. Gelecekte barışı kuracak ve savunacak olanların, yalnızca Doğu değil, aynı zamanda ilkel dünyanın askeri kültürlerinden de öğrenecekleri çok şey var. Mantıksal kısıtlamaların ve hatta simgesel geleneklerin ilkelerinde bile yeniden keşfedilmesi gereken bir bilgelik vardır.
Batı yöntemi savaşın getirdiği felakete en iyi örnek
Birinci Dünya Savaşı, dünya yüzündeki Avrupa egemenliğinin son bulmasına neden olmuş, katılan taraflara verdiği acılarla uygarlıklarının özgürlük ve umut gibi en iyi boyutlarını yitirmelerine yol açmış ve geleceğin kendi ellerinde olduğunu ilan eden totaliter ve militaristlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Yabancı bir yazardan bunu okumak gurur verici
Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarının büyük bir kısmı da Batı ordularının eline geçmişti. Yalnızca Türkiye’de yaşayan sert, zeki ve dayanıklı savaşçı ırka mensup Türkler, at ve ok gibi yeterli olmayan silahlarıyla düşmanlarına bir sürü askerlik dersi vermişler ve yüzyılın ortasında bağımsız bir ülke olarak ortaya çıkarak emir almaya gelmeyeceklerini kanıtlamışlardır.
Atlı savaşçıların devlet yönetiminde başarısız olmalarının sebebi
..başarıya ulaşan atlı savaşçılar, fethetme dürtülerinden vazgeçip, yaratıcı ve yönlendirici bir hükümet biçimi kurmayı başaramamışlardır. Yıktıkları imparatorlukların başkentlerinde gösterişli bir yaşam sürerlerken bile, kamp, at ve ok kültüründen bir türlü sıyrılamayıp göçer reisleri gibi davranmayı devam ettirmişlerdir. Savaş yöntemlerinde teknolojik gelişmeler göstermiş güçlerle karşılaştıkları zaman ise, kendi kültürlerine olan bağlılıklarından dolayı etkili bir karşılık verme fırsatını yakalayamamışlar ve sonunda silinip gitmişlerdir.
468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.