Kate Quinn kitaplarını, Kate Quinn sözleri ve alıntılarını, Kate Quinn yazarlarını, Kate Quinn yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daha önce pek çok kez ikinci dünya savaşında geçen casusluk ve başkaldırı kitabı okudum. Bu ilk birinci dünya savaşı kitabım olsa da bu yüksek puanı haketmemekte. Çok daha sarsıcı kalemler var. Bitirdikten sonra biraz zaman kaybı hissiyatım oldu. Özellikle bazı kısımları birinci tekil kişinin çocuksu tepkilerine sahip. Bu puanı hakettiğini düşünmüyorum
Kendi vatanlarının düşman işgaline uğramasının acısını hiç yaşamayanlar savaşın gerçekte ne olduğunu asla anlayamaz.
Casuslar Kraliçesi Lili ve onun denetleyip yönettiği kadın casuslardan oluşan Alice Teşkilatı.
Alman işgali altındaki Fransa'dan, özgür Fransa, Belçika, Ingiltere ve Hollanda arasında yüzüklerin iç kısmına, saç tokalarına sarılı gizli kodla yazılmış mesajları taşıyan, Alman projektörlerinden ve silahlı nöbetçilerin arasından, cesetlerle dolu yerlerden sıyrılıp geçen, vatanının özgürlüğü için ölümü göze alan kadın casusların hikayesi.
Çok beğendim.
Tatil döneminde kalabalık bir ortamda başlamıştım kitaba. O kadar akıcıydı ki kendimi yalnız bulduğum iki üç dakikalık anlarda bile kitabı açıp okuyordum. Hal böyle olunca iki gecelik okumayla bitti. Kitabın içinde savaş zamanları, aksiyon, gizem, biraz aşk, varolma çabası vs var. Kitapta iki farklı dönem bulunuyor. Bu dönemler iki ana karakterin gününüzde karşılaşmasıyla ve onların yavaş yavaş netleşen hikayeleriyle birleşiyor. Yazar kurguyu çok güzel yapmış. Ben çoğu yerde hep ters köşe oldum. Öngöremediğim için akıcılığın temposu hiç düşmedi. Şiddetle tavsiye ederim
Çok etkileyici bir kitaptı. Romanda iki dünya savaşından etkilenen iki kadın kahramanın hayatlarının kesiştikleri anda birbirlerinin hayatına girdikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Eve Gardiner ve Charlie St Clair isimli bu iki kadının etkileyici hayatlarını okurken kitabı elimden bırakamadım..Aslında kitap hakkında sayfalar dolusu yorum yazabilirim. Ama tadını kaçırmak istemiyorum. Böylesi bir kitabı tavsiye ederim.
Yazarın sonraki kitaplarını da okumak isterim...
Ikıncı Dünya Savaşı sonrası Fransa'da kaybolan kuzeni Rose'u bulabilmek için iki aylık hamile Charlotte New York'tan Ingiltere'ye gelir. Annesi ile birlikte çıktıkları bu yolculukta anne kızın amaçları çok farklıdır. Anne ,evlilik dışı hamile kalan kızını bu yükten kurtarmak için Isvicre'ye gitmek ister.Ancak kızının
Ölmüştü, Dünyadaki en iyi arkadaşım, ölmüştü.
Bu gözü dönmüş savaşın obur parmaklarını uzatıp ağabeyimi benden çalması yetmemişti. Aynı canavar Rose'u da yutmuş, kardeş gibi sevdiğim kızı almış ve onu kurşunlarla delik deşik etmişti.
Savaşın etkilediği bir hayatın içinde üniversitede okuyan Charlie St. Clair hamile kalıyor. Fakat evli değil. Ve bu durum itibarlı ailesinin baskısına sebep oluyor. Yapması gereken tek şey bebeğini aldırmak. Annesi ile beraber Avrupa'ya doğru yola çıkıyorlar. Ancak Charlie 'nin kafasından geçen dusunceler çok başka. Savas zamanı ortadan kaybolan kuzeni Rose’un hâlâ hayatta olduğuna inanıyor Charlie. Bu yüzden onu bulmaya kararlı. Avrupa'ya gittiğinde amacı belli kaçıp kuzenini bulacak..
Eve, Casuslar Kraliçesi olarak bilinen Alice tarafından eğitilen biri. Bu yüzden işgal altındaki Fransa'ya casus olarak gönderiliyor. Savaşın tüm acımasızlığına şahit oluyor.
İki dönem arasında geçen akıcı heyecan dolu bir eserdi. Dönem kitaplarına sevenler mutlaka okumali
Sonlara doğru heyecanı daha çok artan akıcı güzel bir eserdi. Donem kitaplarını seviyorsanız mutlaka okumanız lazım.
1,5-2 sene kadar önce Epsilon Yayınevi bu kitabı çıkartacaklarını duyurduklarından beri, kitabı merakla bekliyordum. Ve geçtiğimiz günlerde raflarda ki yerini aldı.
Peki beklediğime değdi mi
Kitabın ilk birkaç sayfasını okuduğumda açıkçası durağan bulup biraz sıkıldım ki çevirmeninin sevgili "Filiz Çakır" Hanım olduğunu öğrendiğimde
“Are not there little chapters in everybody’s life”, Beth had read in Vanity Fair only that morning, “that seem to be nothing, and yet affect all the rest of history?”