"Enayice yanlış giyiniyorsunuz," diyordu bize, "yalan elbiseler .. Hayatta donunuzu seçme şansınız yok. Düşünün, ne denmek isteniyor size? Şanssızlığınızı kuşanın ! Anladınız mı? Olmayan bir kılık gerek .. "
Karanlığı hissedin .. Ne kadar geniş! Kat etmeyi deneyin hayalinizde, gecenin uzunluğunu. Bir anda bitersiniz. Bu ölçüler insana göre değil. Gündüz de öyle . Gündüzün aydınlığı.. heyula gibi. Bu büyüklükle kim başa çıkabilir?
Ruhum öyle ıssız ki .. Gövdemde sessizliğin yankısı. Soluyorum ve boğazım okşanıyor. Işık alıyor içimdeki karanlık. Güneş lekeleri.. hafifleyip yoğunlaşarak alnımda halkalanıyor. Sararan karanlığa bakmak, karanlığın ötesine geçmek arzusu ve bir rüyanın içinde sönüp gitmek korkusu .. Nezir!
Hayır .. "Evlerinize. Gördüklerimin uykusu geldi. Yıllarca uğramayın!" Başı ansızın bir ineğin başı gibi şekilleniyor. "Veda! Anladınız mı ?" Anladık, unutmayacağız. Dünyada bazı insanlar uçurumuyla dolaşır. "İçime düşerseniz çıkamazsınız sonra."