Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Lawrence M. Krauss

Lawrence M. KraussHiç Yoktan Bir Evren yazarı
Yazar
7.9/10
118 Kişi
492
Okunma
67
Beğeni
4.621
Görüntülenme

Lawrence M. Krauss Gönderileri

Lawrence M. Krauss kitaplarını, Lawrence M. Krauss sözleri ve alıntılarını, Lawrence M. Krauss yazarlarını, Lawrence M. Krauss yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evren varsaydığımızdan daha garip olmakla kalmaz, varsayabileceğimizden de daha gariptir. J.S.B. Haldane
Richard 1942 Haziranında, doktorasın almadan ve evlenmeden hemen önce, dikkat çekici düzeyde serinkanlıkla yanıt vermişti: "Gelecekteki yaşamımı geçmişte farklı koşullar altında verdiğim bir sözden dolayı bağlayacak kadar salak değilim.. Arline'la, onu sevdiğim için evlenmek istiyorum, bu da ona bakmak istediğim anlamına gelir. Bütün olan biten bu.... Ama dünyada başka arzularım ve hedeflerim de var. Bunlardan biri de fiziğe olabildiğince katkıda bulunmak. Bu,bence, Arline'a olan sevgimden de daha önemli. Dolayısıyla, evleniyor olmamın yaşamdaki esas işime görebildiğim (tahmin ettiğim) kadarıyla çok az ya da hiç müdahale etmeyecek olması özellikle bir şanstır. Her ikisini de yapabileceğimden hayli eminim. (Evlenecek olmanın verdiği mutluluğun ve karımın cesaretlendirmesi ile yakınlığının girişimlerimde yardımcı olma olasılığı da var, ama geçmişte sevgim fiziğimi pek etkilemedi ve gelecekte de fazla bir katkısı olacağını sanmiyorum.) Hem esas işimi sürdürebileceğime hem de sevdiğim birisine bakmanın lüksünü yaşayabileceğime inandığımdan, yakında evlenmeye niyetliyim."
Reklam
Bunların Arline'n Richard'la yakınlaşma usulleri olup olmadığını hiç bilemeyeceğiz, ama Richard in onun için bir genç adam olduğuna karar verdiği açıktı ve Richard da ona yanıktı. Joan daha sonraları, Richard on yedi yaşında MIT'ye girdiğinde ailenin geri kalanının onların günün birinde evleneceklerinden emin olduğunu öne sürmüştü.
Feynman'ın yaşamındaki o dönemindeki çalkantılı entelektüel akışı içinde, kişisel yaşamı da derinden evrildi. Gençliğinden, hatta neredeyse çocukluğundan beri, belli bir kızı tanımış, hayran olmuş ve hayalini kurmuştu, onda kendini göstermeyen niteliklere sahip bir kız: sanat ve müzik yeteneğiyle genellikle bunlara eşlik eden toplumsal özgüven ve zarafet. Arline Greenbaum lisenin ilk yıllarında yaşamındaki bir varlık olmuştu, o on beş, kız da on üç yaşındayken onunla tanışmıştı. Aradığı her şey onda var gibiydi. Piyano çalıyor, dans ediyor ve resim yapıyordu. O MIT'ye girdiğinde, artik aile yaşamının bir sabiti olmuş, aile için elbise dolabının kapısina bir papağan resmi çizmiş, kiz kardeşine piyano dersleri vermiş ve sonrasında da yürüyüşlere götürmüştü.
Başlangıçta tamamen paradoksal görünen bir fikrin, tüm ayrıntılarıyla ve deneysel durumlarda sonuna kadar çözümlendiğinde hiç de paradoksal olmadiğı ortaya çıkabilir. -Richard Feynman
Bir nesne ne kadar hızlı ilerlerse, kinetik enerji o kadar yüksek olur.Nesnenin enerjisinin diğer parçasının, adın da anlaşılabileceği gibi tespiti daha incedir:potansiyel enerji
Reklam
Snell yasası ışığın iki ortamın arasındaki yüzeyi aşarken oluşturduğu açı ile ilişkilidir. Yazının tam ne olduğunu burada bir önemi yok; önemli olan hem genel karakteri hem de fiziksel kökenidir. Basit terimlerle yasa, ışık daha az yoğun bir ortamda daha yoğun bir ortam alanına geçerken, yörüngesinin iki ortam arasındaki yüzeyi dik açı ile kesen doğruya yaklaşacak şekilde büküldüğünü söyler. Şimdi ışık neden bükülür? Işık Newton ve başkalarının düşündüğü gibi bir parçacık akışından oluşuyor olsaydı, parçacıklar bir ortamdan diğerine geçerken hızlanıyorsa, bu ilişki anlaşılabilirdi. Basbayağı ileriye doğru sürüklenecekler, henüz geçtikleri yüzeye dik açılıyor ne daha etkili hareket edeceklerdi. Ama bu açıklama o zaman bile kuşkulu görünüyordu.
Feynman'n sezgisi farklı bir şekilde eşsizdi. Einstein doğa üzerine yepyeni kuramlar geliştirirken, Feynman var olan fikirleri tamamen yeni ve genellikle daha verimli bir perspektiften inceledi. Fiziksel fikirleri gerçekten anlayabilmesinin tek yolu, onları kendi dilini kullanarak türetmesiydi. Ama kendi dili de genellikle kendi kendine öğrenilmiş olduğu için, nihai sonuç bazen "geleneksel" aklın ürettiğinden kökten farklı oluyordu. Görecek olduğumuz gibi, Feynman kendi aklını üretiyordu.Ama Feynman'in sezgisi aynı zamanda zor yoldan, aman siz çabalara dayanarak kazanılıyordu. Sistemli yaklaşımı ve problemleri incelemesindeki titizlik daha lise yillarında kendini gösteriyordu. İlerlemesini, kendi hesapladığı sinüs kosinüs cetvelleriyle defterlere kaydediyor ve daha sonraları da "Pratik Insanın Kalkülüsü" adını verdiği kapsamlı kalkülüs not defterlerine de kendi hesapladığı geniş integral tablolarını koyuyordu. Daha sonraki yaşamında, bir problemi çözmek için önerdiği yeni yollarla ya da karmaşık bir konunun özünü derhal kavramasıyla insanları şaşırtacaktı. Bu çoğunlukla, bir zamanlar doğayı anlamaya çalışırken tuttuğu binlerce sayfalık notlarında Feynman'in tam da bu problemi düşündüğü ve çözmek için bir değil bir dizi yolu araştırmış olduğu için oluyordu. Onu ayrı bir konuma yerleştiren, bir probleme her acıdan bakarak araştırma olasılıkları tüketene kadar düşüncesini araştırma ve tüm örgütlemekteki istekliliğiydi; derin zekâsının ve konsantre olmaktaki yorulmaz becerisinin bir ürünü.
Olacakların ilk işareti belki de Feynman'ın bir konuya saatlerce odaklanabilmekteki gerçekten bitmek bilmez becerisiydi,o kadar ki ailesi endişelenmeye başlamıştı. Daha yirmi yaşına gelmemişken, Feynman radyolara olan hayranlığını uygulamaya sokmuştu: küçük bir radyo tamiri işi kurdu. Ama geleneksel tamircilerin aksine, Feynman radyolardaki sorunları yalnızca kurcalayarak değil, düşünerek çözmekten zevk alıyordu.
Richard Feynman daha bir çocukken, onun yirminci yüzyılın belki de en büyük, muhtemelen en çok sevilen fizikçisi olacağını kimse bilebilir miydi? Doğmakta olan işaretlerin birçoğu oradaysa da bu o kadar açık değildir.Tartışılmaz bir şekilde akıllıydı. Destekleyici, onu bilmecelerle eğlendiren, bir öğrenme sevgisi aşılayan, içinde bulunan merakı cesaretlendirip olabildiğince zihnini besleyen bir babası vardı. Bir kimya deney seti vardı ve radyolara karşı bir hayranlık duyuyordu. Ama bunlar o zamanların parlak gençleri için görülmedik şeyler değildi. Birçok temel açıdan Richard Feynman Birinci Dünya Savaşı sonrası Queens'te yetişen tipik bir zeki Yahudi çocuğuydu ve tarihteki müstakbel yerini renklendiren şeyle rin başında da bu basit olgu geliyordu. Zihni olağanüstüydü, evet, ama varoluşumuzun en gizemli âlemlerini keşfetmeye koyulduğunda bile ayağını sağlamca gerçekliğe basıyordu. Gösterişe kayıtsızlığı, yaşamının bununla karşılaşmadıği erken döneminden, o otoriteye olan kayıtsızlığı yalnızca ondaki bu bağımsızlığı destekleyen babasından değil, bir çocuk olarak özgür olduğu, tutkularının peşinden gittiği ve kendi hatalarını yaptığı erken döneminden gelir.
Reklam
Belkide bir şeyi bir çok farklı yoldan, ama aynı şeyi betimlediğinizi bilmeden betimleyebiliyorsanız,o şey basittir. Richard Feyman
Bilim bir şeyin nasıl bilinir hale geldiğini, neyin bilinmediğini, şeylerin ne dereceye kadar bilindiğini(çünkü hiçbir şey mutlaka bilinmez), kuşkuyla nasıl başa çıkılacağını, kanıtın kurallarının ne olduğunu, yargıda bulunabilmek üzere şeyler üzerine nasıl düşünülmesi gerektiğini, gerçeğin sahteden ve gösteriden nasıl ayırt edileceğini öğretmenin bir yoludur. Richard Feynman
Fiziğin muhteşem bir konu olduğunu düşünüyorum. O kadar çok şey biliyoruz, sonra bunları o kadar az denklemin içine sığdırıyoruz ki, çok az şey bildiğimizi söylemek mümkün. Richard Feyman,1947
879 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.